Bir Vahşetin Düşündürdükleri

Bir Vahşetin Düşündürdükleri
Henüz gençliğinin baharında olan genç kız kelimelerin yetersiz kaldığı bir şekilde canavarca katledildi. Hem de henüz yirmi üç yaşında ve iki çocuk babası olan biri tarafından. Akıllara durgunluk veren bir cinayettir bu. Hangi mantıkla o genç kıza tecavüz etti? Bu tecavüzü tasarlarken kendi çocuklarını düşünmedi mi? Bu dünya etme bulursun dünyası derler. Yaptığın yanına kar kalmaz derler. Değer miydi üç beş dakikalık bir haz için o gencecik insana kıymaya. Güya güzelliğinden etkilenmiş de… O halde onu niye öldürdü? Bu cinayetin en acı tarafı caninin sabıkalı olmasıdır. Demek ki artık ceza evleri ıslah hane değil, yan gelip yatma yeri. Henüz yeni yetme delikanlıyken birinin bana söylediği bir cümle hiçbir zaman kulaklarımdan silinmedi. Allah düşmanımı bile ceza evine düşürmesin demişti. Zaman, zaman başkalarından da aynı sözleri işitmiştim. Demek ki o yıllarda ceza evleri ceza evine düşeni adam edebiliyordu. Ceza evindeki yaşamı yaşamış olan biri bir daha ceza evine düşmemek için elinden geleni esirgemiyordu. Zamanımızda öyle mi? Birçoğunun çıkmasıyla geri dönmesi bir oluyor. Ekmek elden, su gölden olduktan sonra ne işi olur dışarıda? Demokrat Partinin iktidara gelir gelmez yarattığı af fırtınası halen bütün gücüyle devam ediyor. Kadınlara yönelik şiddet ve öldürmeler olabildiğince artmış durumda. Bunun nedeni bir süreden beri söz edilmekte olan af söylemi olamaz mı?
Torunum Can Nevres’ her gün saat sekiz on beşte Mektebim okuluna götürmekteyim. E 5 karayolu sanki bir yarış pisti. Ne hız limitine ne de trafik kurallarına uyan yok. Ortaköy kavşağına vardığımızda derin bir nefes alıyoruz ama kısa sürüyor. Ortaköy yolunda E 5 karayoluna saptığımızda alçaktan uçan arabaların ölümcül tehdidiyle karşılaşıyoruz. Yolun en sağına kaçmak zorundayız. Bu defa ters yönden gelen arabalarla burun buruna geliyoruz. Yolun olabildiğince bozuk olması da cabası. CHP İlçe Başkanından yolun onarılması için aracı olmasını rica etmiştim. Bu gün torunumu almaya gittiğimde karayollarının bir ekibi tam kadro oradaydı. Okulun çıkışından sonraki bozuk yeri asfaltlıyorlardı. Ekibin şefini bulup giriş yolunu da onarmalarını rica ettim. Orası karayollarına ait değil ama yine de çukurları yamarız dedi. Oysa asfaltlanması gereken okulun giriş yoluydu. İnşallah ekip şefi girişin de asfaltlanmasını yaptırmıştır. Yaptırmadıysa yapılıncaya kadar uğraşımızı sürdüreceğiz.
E 5 karayolunun şehir merkezinde ve Mektebim okulunun giriş yolunda ölümcül kazalar olmaması için Silivri Emniyet Müdürlüğünün sıkı denetimler yaptırması gerekir. Ayrıca okul girişi ve çıkışı diye uyarıcı levhalar konulmalıdır. Tekirdağ ilinde şehir içi trafiğinde hız sorunu konulan kameralar sayesinde sorun olmaktan çıkmıştır. Postacının getirdiği ceza makbuzları sürücülerin tepkisine neden olsa da anaların ağlamamsı için uygulamanın tüm şehir içlerinde de uygulanması gerekir.
Emel Sayın’ın okuduğu güzel bir şarkı var. Yorgunum dostlar yorgunum. Tam bana uygun bir şarkı. Yaklaşık bir aydan beri evimin içinde ve bahçesinde düzenlemeler yapıyorum. Bahçeme, menekşeler. Lale ve nergis soğanları diktim. İlerlemiş yaşıma bir de baypas ameliyatı eklenince çabuk yorulmak kaçınılmaz oluyor. Bu nedenle zaman, zaman yazılarıma ara vermek zorunda kalıyorum. Oysa beni mutlu eden her gün okuyucularıma ulaşmaktır.
Özcan Nevres

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 48 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.