Boşlukta Kalanlar

Boşlukta Kalanlar
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı 1/5000 şehir planı askıya asıldı. Plana itiraz edenler itirazlarını yapacaklar. Planı incelemeye gerek görmeyenler, planın ucu kendilerine dokunduğunda nasırlarına basılmış gibi acı, acı feryat edecekler ama iş işten geçtiği için feryatları boşlukta kalacak. İşin en kötüsü bu 1/5000 plan ile o kadar çok söylentiler var ki konut sahiplerinin huzurunu iyiden iyiye kaçırıyor. Daha da kötüsü konu ile ilgili belediyeye gidip bilgi almaya çalışanlar, doyurucu bir bilgi alamadan geri dönüyorlar. Silivri Belediyesinin bu söylentilerin huzur kaçırmaması için herkese ulaşabilecek doyurucu bir açıklama yapması gerekir. Ne yazık ki bu güne kadar böyle bir açıklama yapılmadı. Kumluk mevkiinde konut sahibi olanları diken üstünde oturtan bir söylenti var. Söylentiye göre Muammeraksoy caddesinin Klasis’e gidiş yönüne göre sol tarafta kalan tüm binalar yıkılacak. Buna bir de Mimarsinan köprüsünün iki yüz metre olan koruma alanını da kattığımızda yıkımın ne kadar çok insanı etkileyeceği açıkça belli olur. Bu nedenle bu yıkımlar konusunda belediye suskunluğunu bozup gereken açıklamayı yapması gerekir. Hem de tüm Silivrililerin duyabileceği bir şekilde yapması gerekir.
Yapılacak olan istimlâkler işe yarasa bari. Boğluca deresinin iki yakasındaki binaların yıkılma kararı alındığında dere yatağında öyle bir düzenleme yapılacaktı ki bırakınız Türkiye’yi, dünya dahi parmak ısıracaktı. Dere yatağı o kadar çok genişletilecekti ki içinde gondollarla gezilecekti. Silivri bir daha geçmişteki gibi bir sel felaketiyle karşılaşmaması için E5 üzerindeki köprünün altındaki su geçidi yeteri kadar genişletilmeye başlandı. Genişletme normal bir genişletme olarak yapılmakta. Oysa o dere yatağında gondolların gezebilmesi için köprü geçişinin gerektiği şekilde yüksek tutulması gerekirdi. Bu yapılmadığı için o dere yatağında gondol sefası yapılabilir mi? Gondol sefası yapılabilmesi için E5 köprüsünde aktarma mı yaptıracaklar? Aslında gondollarla gezmek söylemi derenin iki yakasındaki binaların yıktırılmasını şirin göstermek içindi. Kaldı ki sel felaketine neden olan dere yatağının darlığı değildi. Sele E5 köprüsündeki geçişin dar olması neden olmuştu. Selin taşıdığı ağaç dalları, otlar ve sazlar geçişi tıkayınca asfaltın üzerinden akan sular sel felaketine neden olmuştu. Oysa Boğluca deresinden Tuzla deresine bir kanal açılmış olsaydı. Sel suları köprü geçişinden önce su bölüneceğinden sel tehlikesi tamamen ortadan kaldırılmış olurdu.
Gelelim Boğluca deresinde esas yapılması gerekene. Boğluca deresindeki aşırı kirliliğin neden olduğu pis kokuların yok edilmesi için daha önce yazdığım gibi dere yatağının sık, sık temizlenmesi için dere sularının denize döküldüğü yere açılır kapanır bir kapak yapılması gerekir. Deredeki kirli suları bir boruyla denizin kırk metre derinine pompalandığında oluşan basınçla pis kokulara neden olan bakteriler öleceğinden sahilde gezinenleri bunaltan o pis kokular tamamen yok edilecektir. Bu yapılmadığı takdirde o dere içinde bırakınız gondolla gezilmeyi, sahil boyunda bile rahat bir gezi yapılamaz.
Silivri’de iç ve dış turizmin gelişmesi için öncelikle denizin kirlenmesine neden olan tüm olumsuzluklar yok edilmelidir. Denizin temizlenmesi sağlanmalıdır. Bunlar yapılmadığı takdirde sahilde yapılacak düzenlemeler ve yatırımlar verimli olmayacaktır. ,
Özcan Nevres ozcan.nevres@gmail.com
www.ozcannevres.com

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 106 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.