Bu Nasıl Habercilik

Bu Nasıl Habercilik
İki gün önce Beyaz TV de Ankara’daki CHP li Çankaya Belediyesinin sınırları içinden görüntüler yayınlanmıştı. Görüntülerin yerleşim alanının dışında olduğunu göremeyen gözlerin kör olması gerekir. Sunucu bir de diyor ki öğrenciler elli metre ilerdeki yola ulaşmak için iki kilometre yol yürüyorlar. Böyle bir şeyi mantık alır mı? Söz konusu yol elli metre ise koskoca sitede yaşayanların her biri o yol dedikleri yere bir taş koysa elli metrelik yolda ne çukur kalır ne de çamur.
Yıllar önce Vakıf çayırı mevkisindeki tarlamızı sebze bahçesi yapmıştım. Kış ürünü olarak diktiğim marulları kontrol için gittiğimde pekendi üzerinden bahçeme giden yola indiğimde arabam çamura saplandı. Geri, geri giderek uzun bir uğraştan sonra arabamı çamurdan çıkarabildim. Geri dönüp pekendi üzerinden topladığım taşları arabamın bagajına doldurdum. Taşları götürüp arabamın battığı yere döktüm. Bataklığa neden olan çukur doluncaya kadar oraya her gün taş taşıdım. Kısa bir süre sonra orada bataklıktan eser kalmamıştı. Demek ki istedikten sonra kısa mesafeli yol pürüzleri, tek başına bile ortadan kaldırabiliyor. Kaldı ki Beyaz TV nin gösterdiği yer kesinlikle yol değildi. Haber çirkin haberciliğin kötü bir örneğiydi. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar derler. Çankaya Belediyesi konu ile ilgili bir açıklama mutlaka yapacaktır ama yayınlatacak bir TV kanalı bulamayacaktır.
Bu gün Kanal Türk’te benzer bir haber vardı. Haber Çankaya ile ilgili haberin üzerine mum diker. Haber dünya şehri dedikleri ve çok çağdaş olduğu iddia edilen İstanbul’un bir semtine aitti. Bir derenin öbür yakasında oturanlar çocuklarını bir çamur deryasının içinden okula gönderiyorlardı. Dere geçit vermediği için o varoşun dar gelirli insanları dere üzerine bir köprü yapmışlar. Köprüden ancak yayalar geçebilir. Bir araba üzerinden geçmeye kalksa köprü mutlaka çöker. Üstelik köprüde korkuluk bile yok. O nedenle oyun oynayan çocuklar dereye düşebilirler. Büyük haberci Beyaz TV bu görüntüleri de yayınlasa ya. Yayınlamaz. Çünkü oranın belediyesi CHP li değil. CHP li olsaydı Beyaz TV için ne güzel bir haber olurdu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Boğluca deresinin iki yanındaki istimlâk olayını ağzına burnuna bulaştırdı. Boğluca deresinin ıslahının yaz sonuna kadar tamamlanması gerekirken ancak bir arpa boyu yol kat edilmiş. Dere her kış aylarında olduğu gibi dolu, dolu akmaya başladığında ıslah çalışmaları yapıla bilir mi? Aylardır sürücüler o yolun sıkıntısını yaşıyorlar. O sıkıntılar kim bilir daha ne kadar sürecektir.
Aziz şehitlerimizle ilgili hiçbir şey yazmak istemiyorum. Zira içimiz o kadar çok yanıyor ki söyleyecek söz bulamıyorum. Karakol baskınlarında şehit olanlar için kahroluyorum. Zira karakol dedikleri derme çatma binalar. O binalardaki istinat duvarları roketli saldırıları durdura bilir mi? Oralara İsmet İnönü hükümetinin Trakya’da Alman ordularına karşı koymak için inşa ettirdiği koruganların benzerleri yapılamaz mı? Ki o koruganlar en ağır bombardımanlara karşı bile olabildiğince dayanıklıdır. Dahası çatışmaların en yoğun olduğu bölgelere gizli kameralar yerleştirip PKK daha harekete geçer geçmez gerekli önlemler alınır. Yaşadığımız dönemin teknolojik bir dönem olduğunu unutmamamız gerekir. Düşmanı alt etmek için teknolojinin her türlü olanağından yararlanılması gerekir.
Özcan Nevres

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 47 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.