CHP de Neler Oluyor

Fettullahçı bir televizyon kanalında izlediğim bir habere göre CHP eski genel başkanı Deniz Baykal ile hizipçi olarak tanınan Önder Sav CHP yi büyük kongreye götürmek için imza kampanyası başlatmışlar. Silivri’nin bu günkü atanmış yönetimi yerel gazetelerin haberine göre Deniz Baykal karşıtı, geçmişte üç dönem belediye başkanlığı yapmış olan Selami Değirmenci’yi partiden ihraç kararı almışlar. CHP bir dönem önceki belediye başkanı seçimini Selami Değirmenci’ye cephe alanlar yüzünden kaybetmişti. Önümüzdeki seçimi seçmenin gereksiz gördüğü cadde yenilemeleri yüzünden kaybedeceği seçmenler tarafından açıkça söylenmektedir. Birçok esnaf bu yol inşaatları yüzünden mahvolduk diye feryat ediyor. Seçmenler yeni asfaltlanmış olan caddelerin nesini beğenmediler ki asfaltı kazıyıp taş döşüyorlar diyorlar. Güya bu yenileme çalışmaları yaya kaldırımlarını genişletmek için yapılıyormuş. Bu genişletme çalışmalarından yararlanacak olan yayalar değil, aç gözlü esnaftır. Daha çok kazanabilmek için sattıkları malları kaldırıma koyarak yayalara yine rahatça yürüyecek bir ortam bırakmayacaklardır. Eğer o yaya kaldırımları genişletilmesi yayaların yararlanması için yapılıyorsa hiçbir esnafa ödeyecekleri üç beş kuruşluk işgaliye parası için kaldırıma teşhir malı koydurulmaması gerekir. Bırakınız yaya kaldırımını Şımarık mağazasının yanındaki bir iş yeri kaldırım üzerine koyduğu masa ve sandalyelerle yetinmemiş, caddenin kenarına bile masa ve sandalye koymuş. Peki, o yaya kaldırımında yürümek zorunda kalan kadınlar ve kızlar, kaldırıma yayılmış olan erkeklerin arasından nasıl geçecekler? Bu durumda önemli olan kaldırımların genişletilmesi değil, kaldırımların işgal edilmesini önlemektir. Oy kaygısıyla bu yapılmazsa kaldırım genişletilmesi hiçbir işe yaramaz.
Görünen o ki, seçmenin bu yol inşaatlarına olan tepkilerine bir de Selami Değirmenci’nin ihracı gerçekleşirse önümüzdeki seçimde CHP başkanlık seçimini kaybetmeye mahkûmdur. Yol inşaatlarındaki olumsuzlukları etkisiz bırakmak için daha önce yazdığım gibi halkın uzmanların kanserojen dediği damacana sularından kurtarılması gerekir. Kapatılan artezyen kuyularından biri çalıştırılarak suyunu her mahallede sokak çeşmelerinden akıtarak halkın sağlıklı su kullanması sağlanmalıdır. Bu sayede tarihi sokak çeşmeleri de eski görkemli günlerine kavuşturulmuş olur. Bu sayede CHP çok büyük bir itibar kazanır. Şunu unutmamak gerekir. Halen çeşmelerimizden akmakta olan su Büyükçekmece gölünden arıtılan su ile sağlanmaktadır. Su arıtma uzmanlığım alanında olmadığı için eczane sahibi bir arkadaşıma su arıtma cihazlarıyla arıtılacak olan su sağlıklı olabilir mi diye sorduğumda kesinlikle hayır dedi. Nedenini ise suyun içindeki bazı zararlı maddelerin arıtılamayacağını gösterdi. Oysa yerin yüz elli metre derinliğinden alınan sularda zararlı maddeler gölden alınan sulardan çok daha azdır. Üstelik su yüzeye pompalanırken uğradığı basınç yüzünden içinde ne mikrop ne de virüs yaşayamaz. Yani artezyen kuyularından alınan su doğal olarak arıtılmış sudur.
***
Son günlerde Silivri sahilinde denizde görülen suyun çekilmesi yüzünden ortaya kum adacıkları çıktı. Halen sürdürülmekte olan orman politikası yüzünden erozyonu önlemek mümkün olmadığından yakın zamanda sahil yeni bir kumsal kazanmış olacaktır. Erozyondan korunmak için tek bir umar vardır. O da tüm çıplak alanlarda orman yetiştirmektir. Oysa bırakınız orman yetiştirilmesini, 2B orman yasası ile var olan ormanlık alanlar da beton yığınlarına kurban edilecektir. Bana göre bozuk orman alanı yoktur, olamaz. Zira bazı yerlerde hiç toprak olmayan kayalıklarda bile orman yetişebilmektedir. Foça’nın Ilıpınar köyünün karşısındaki kayalıklardaki gibi. O kayalıklarda orman yetişebiliyorsa tarım alanı olabilecek nitelikteki arazilerin üzerindeki ormanlar nasıl bozuk olabilir. Yakarsan, kesersen, gerektiği şekilde korumazsan elbette ki ormanlar bozulur. 2B bozuk orman alanlarına ait çıkarılacak olan kanun halkımızın zararına arsa rantçılarının ise yararına olacaktır. İnşallah yasa çıkarıldığında muhalefet Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunup bu yasayı iptal ettirerek ormanlarımızı yok edilmekten kurtarır. Unutmamak gerekir. Yağmur ormanın anasıdır. Orman varsa yağmur yağar.
Özcan Nevres

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 75 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.