Daldan Dala

Daldan Dala
Pazar günü CHP de tüzük kongresi yapılacak. CHP lilerin Bay Hizip diye adlandırdıkları Önder Sav yine klasmanını gösteriyor. Mevcut yönetime ateş püskürüyor. Oysa zaman sürtüşme zamanı değildir. Tek yumruk olarak AKP nin demokrasiye uymuyor dedikleri uygulamalarına karşı çıkmaları gerekirken CHP de bölünmeye neden olacak sürtüşmeleri devam ettiriyorlar. Hayırlı olsun demekten başka elimizden ne gelir? Görünen o ki dün Sayın Deniz Baykal’a ateş püsküren ve onun safından ayrılıp Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun saflarına katılan Önder Sav yine saf değiştirdi ve Baykalcılara katıldı. Kanımca kongrede başarılı olamazlarsa bölünme kaçınılmaz olacaktır. Zira kimilerine göre partim küçük olun ama benim olsun kuralı geçerlidir. Bir bölünme olursa ne olur? Ne olacağı geçmişte olanlardan belli değil mi? Ayrılanlar başarılı olamayacaklarından siyaset sahnesinden silinip gidecekler.
Defalarca yazmış olmama rağmen yine de yazacağım. Cezaevlerinin lüks bir otel görünümünde olmasına bir de cezalarda infaz uygulanması suça meyilli olanların için caydırıcı olmuyor. İşte günümüzün olağan olaylarından biri. Antalya’da bir komiserimiz görevi başında şehit ediliyor. Eğer cezalar caydırıcı olsaydı ve idam cezası kaldırılnamış olmasaydı o hain el o komisere ateş etme cesaretini gösterebilir miydi?
Şu an haberleri izliyorum. Gündemin en önemli konuları hep trafik kazaları. Peki, bu kazalarda etken olan ne? Eğitimsizlik mi? Bana bir şey olmaz felsefesi mi? Hangisi olursa olsun. Bu kötü gidişe son verecek önlemler mutlaka alınmalıdır. Yirmi yıl önceydi. Mobilyacılar Çarşısından bir portmanto almıştım. Eşimle aynı okulda öğretmen olan bir bayan da okulu için bir televizyon sehpası almıştı. Arabanda yer varsa beni de al dedi. Elbet de var dedim ve yükümüzü arabama koyduktan sonra Küçük köy’e hareket ettik. Bir minibüsü tam sollayacaktım ki minibüs önümü kesiverdi. Aynı durum en az dört defa tekrar etti. Yanımdaki öğretmen arkadaşımız çok kokmuştu. Aman ağabey uyma şuna. Uyacak olursan ne kadar minibüsçü varsa başına üşüşürler dedi. Bir ara tekrar solladığımda yine önümü kesmek istedi ama kaldırıma çıkarak kurtulmayı başardım. Okula vardığımızda televizyon sehpasını indirdikten sonra eşimin odasına gittik. Öğretmen hanım eşime, sorma Zerrin Hanım, başımıza ne geldiğini bilemezsin dedi. Eşime olanları anlattı. Eşim Minibüsçüler derneğini arayıp başkana minibüsün plaka numarasını verdi ve sizin minibüs sürücüsü ne hakla eşimin ve öğretmen arkadaşımın önünü kesiyor dediğinde başkan kiminle görüşmekte olduğunu sordu. Belli ki adamına göre muamele edecekti. Eşim Şükrü Yemenicioğlu ilkokulunun müdür yardımcısıyım dediğinde Zerrin Hanım siz misiniz diye sordu. Eşim evet deyince siz benim oğlumun öğretmeniydiniz. Size saygım büyüktür. Ben o sürücüyü hemen çağırıp hak ettiği dersi vereceğim dedi. Başkan yarım saat sonra aradı ve ben o sürücüyü yanıma çağırdım. İki de tokat atıp cezasını verdim dedi. Eşim bu çirkin davranışının nedeni ne imiş diye sorduğunda yanıt çok ilginçti. Minibüsünde iki kız varmış. Onlara hava atmak için yapmış. Peki, iki insanın yaşamına kast etmenin ve trafik kurallarını bu denli ağır bir şekilde ihlal etmenin cezası bu mu olmalıydı? Ne yazık ki başkan görevini yapmadı. Yapmış olsaydı o minibüsün hat kullanımını iptal ederdi. Ne yazık ki minibüs dernekleri yöneticiliği oyun zannediyorlar. Büyük otobüs işletmeleri neden büyük oluyor ve büyümeyi sürdürüyorlar? Çünkü otobüsleri sık, sık denetliyorlar. Durdurdukları otobüsün kaptanını ve muavinini aşağı indirip yolculara şikâyetleri olup olmadığını soruyorlar. Haklı bir şikâyet varsa otobüsü yanlarında getirdikleri kaptana ve muavine yelsim ederek otobüsün yoluna devam etmesini sağlıyorlar. Otobüsten indirdikleri kaptan ve muavin bir daha o şirketin araçlarında kesinlikle çalıştırılmazlar. Minibüslerde de aynı kural uygulanmalı ama uygulanmıyor. Bu nedenle de tüm minibüs yolcuları minibüslerden şikâyetçidirler. Sürücüler kurallara uymadıkları sürece kaza haberleri her zaman gündemlerin ilk maddesi olmaya devam edecektir.
Özcan nevre

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 49 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.