Denktaş’a Veda

Geçirdiği beyin kanamasından sonra uzun süre tedavisi süren Kıbrıs Türklerinin ulusal kahramanı Rauf Denktaş, yaşama veda ederken son sözleri Kıbrıs bağımsız bir devlettir oldu. Bu sözleri onun kurmuş olduğu Kuzey Kıbrıs Türk Devletine ne kadar bağlı olduğunu göstermektedir. Dileğim dünya var oldukça Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin varlığını sürdürmesidir.
Peki, bu günlere nasıl geldik. Yaklaşık üç yüz elli yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalan Kıbrıs, Rusya’nın Doğu Anadolu’nun bir kısmının işgal etmesi yüzünden İngiltere Osmanlı yönetimine Kıbrıs’ı kiralama karşılığında yardım teklif etti. Ruslar Doğu Anadolu’dan çıkarıldıktan sonra İngiltere sözünde durmadı. Osmanlılar Almanların saflarında Birinci Dünya Savaşına katılınca İngiltere bunu bahane ederek Kıbrıs’ı ilhak etti. Lozan anlaşmasında Kıbrıs İngiltere’ye bırakıldı. Türkiye anlaşmada yer alan bir madde ile adanın statüsünde meydana gelecek değişikliklerde söz sahibi oldu. Bin dokuz yüz yirmi üç yılı sonrası Kıbrıs Türkleri için en zor dönemdir. Bir yandan İngilizlerin, bir yandan da Rumların tedhiş eylemlerine hedef oldular.
Makarios döneminde Rumlar iyice azıttılar. Türkleri adadan kaçırmak için her türlü zorbalığa başvuruyorlardı. Buna karşılık Türkler Rumlara karşı direnmeyi sürdürüyorlardı. Türklerin dirençleri kırılma noktasına geldiğinde Başbakan İsmet İnönü’nün emriyle donanmamız Kıbrıs’a doğru harekete geçtiyse de Amerika’nın karşı çıkmasıyla donanmamız geri dönmüştü. O dönemde uçaklarımızla bazı bölgelerin bombalanmasıyla yetinilmişti. Bin dokuz yüz atmış yılı ağustos ayında iki cemaatli Kıbrıs cumhuriyeti kurulmuşsa da olayların durulmasına hiçbir katkı sağlayamamıştı. Bin dokuz yüz yetmiş dört yılına kadar iki toplum arasında yapılan görüşmelerden hiçbir sonuç alınamamıştı. Bin dokuz yüz yetmiş dörtte Yunan cuntasının desteklediği Makarios’a karşı darbe sonrasında Cumhurbaşkanlığına Nicos Samson getirildi. Makarios ise Yunanistan’a kaçmak zorunda kalmıştı. Bin dokuz yüz yirmi üçten bin dokuz yüz yetmiş dörde kadar Rum ve Yunanlıların Türklere uyguladığı vahşet tek kelimeyle korkunçtu. Buna rağmen Kıbrıslı Türkler yıllarca yılmadan topraklarını savunmuşlardı. Bin dokuz yüz yetmiş dörtte Samson’un yaptığı darbe bardağı taşırmıştı. Ecevit hükümeti Kıbrıs’a müdahale kararı aldığında yine Amerika karşı çıkmıştı. Kıbrıs’a müdahaleye kalkışırsanız altıncı filoyu karşınızda bulursunuz demişti. Ecevit gemilerinizi karşımızda ateş ederken mi bulacağız diye sorduğunda hayır yanıtını almıştı. O zaman biz de aralarından geçerek müdahalemizi yaparız demişti. Dediğini de yaptı.
Savaş bilgilerine göre Türkiye’nin Yunanistan’a göre asker sayısından başka fazla bir üstünlüğü yoktu. O günkü verilere göre Türkiye’nin elinde üç çıkarma gemisi üç de denizaltı gemisi vardı. Kayınpederimin evi Darıca’daydı. Balkonda otururken Gölcük’ten hareket edip Marmara’ya açılan on bir denizaltı gemisi saymıştı. Çıkarma başladığında Kıbrıs’a doğru otuz beş çıkarma gemimiz harekete geçmişti. Otuz beş tane çıkarma gemimizse Çeşme limanında olası bir Türk Yunana savaşı için istim üzerinde bekletiliyordu. Bütün hesaplar Türk Yunan savaşı üzerine yapılmıştı. Bu yüzden gündüzleri uzun askeri konvoylar Çanakkale’den İzmir’e doğru hareket halindeyken geceleri geri dönüyordu. Amaç Trakya’yı askeri güç olarak çok zayıf göstermekti. Yunanistan Megalo ideası için İstanbul’a saldırmalıydı ki top yekûn bir savaşta tüm adalar sorununun çözümü sağlanmalıydı. Nitekim Yunan Genel Kurmay Başkanına saldırı emri verildiği halde Genel Kurmay Başkanı bu emri uygulayamam diyerek görevinden istifa etmişti. Gerekçe olarak da Trakya’nın askerden boşaltılmış olarak gösterilmesi Türklerin çok eski bir savaş tekniğidir. Trakya boşaltılmamıştır. Üstelik Çeşme körfezinde otuz beş çıkarma gemisi adaları işgal için istim üstünde bekletildiğini göstermişti.
Rauf Denktaş, Rum ve Yunan mezaliminin karşısında kahramanca direnen Türklerin simge ismiydi. Kıbrıs Türkleri onun sayesinde bağımsızlıklarını kazanmışlardır. Tüm Türklerin başı sağ olsun.
Özcan Nevres

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 75 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.