Sıcak para ekonomisi hızlı bir çöküşe doğru yol aldı. Artık ülkeye sıcak para girmiyor. Aksine kaçıyor. Merkez Bankası bu kötü gidişi durdurmak için faizleri yükseltse de bu hızlı çöküşü durdurması olası değil. Sıcak para sahipleri faizlerin yükselmesiyle birlikte ellerindeki dövizleri satıp elde ettikleri parayı faize yatırıyor. Ne de olsa faiz ödemekte dünyanın bir numarasıyız. Sayın Profesör Hurşit Güneş çok önemli bir araştırma yapmış. Bu araştırmanın sonucunda görmüş ki Nataşaların Türkiye’de fuhuş sektöründen kazandıkları ve ülkelerine gönderdikleri döviz altı milyar dolar. Şüphesiz küçümsenecek bir meblağ değil. Peki, bu ülkenin üretmeyen ekonomisi yabancı ülkelerden almış olduğu borçların ve sıcak paraların faizine ne ödüyor? Üstelik bu ödemeler üretim olmadığı için yine borçlanılarak alınan dövizlerle ödeniyor. Yani faizler katlandıkça katlanıyor.
Çöküş kaçınılmaz olunca kapatma davası AKP için kurtuluş olacaktır. Zira çöküşün faturasını kapatılmaya çıkaracaklar ve ellerine yine mazlumları oynamak için koz geçirmiş olacaklardır. Bu nedenle güçlü bir savunma yapmaktansa sayfalar dolusu kafa karıştırıcı sözde savunmalarını mahkemeye sunmuşlardır. Bu halk artık bu gibi oyunlarla aldatılamaz. Ekmeğe yapılan zamdan sonra oy deposu varoşlardaki insanlar bile artık kendilerine AKP den hayır gelmeyeceğini anlamışlardır. Bu nedenle AKP lilerin yeni kuracağı parti seçmenlere yeteri kadar güven vermeyecektir.
***
On yedi yıl önce Menemen’de Kayıkbaşı mevkiindeki on iki dönümlük arazime nar dikmiştim. Başta halamın oğlu Ali Karagöl olmak üzere birçok büyüğüm sen delirdin mi? Nar dikip de ne yapacaksın. Niye şeftali dikmiyorsun diye akıl vermişlerdi. Ben de kasaya girdikten sonra bekletilemeyen hiçbir ürüne değer vermem demiştim. Ne yazık ki arazimin yolunun sürekli bataklık oluşundan gına geldiğimden arazimi satmak zorunda kalmıştım.
Bir dönüm araziye seksen, seksen iki tane nar dikilir. Nar mısır gibi birbirine dayanarak döllendiğinden ağaç arası üç, sıra arası dört metre olması gerekiyor. Yetişkin bir nar ağacından yüz elli kilo ürün alınır. Yani bir dönümden ortalama beş ton nar alınır. Eğer bahçemi satmamış olsaydım her yıl ortalama atmış ton nar alacaktım. Şimdi aşağıdaki bilgilere bakalım.
Silifke İlçe Tarım Müdürü Mustafa Cüceloğlu, ilçede 2 bin 400 ton narın, yoğun talep nedeniyle dalında satıldığını söyledi. Geçen yıl kilosu toptan 60 YKr ile 1 YTL arasında satılan narın, bu yıl kalitesine göre 80 YKr ile 1.5 YTL arasında değişen fiyatlardan dalında alıcı bulduğunu ifade eden Cüceloğlu, fiyat artışının çiftçinin yüzünü güldürdüğünü belirtti.
Alara Tarım’ın kurucusu Yavuz Taner ise son 2-3 yıldır artan nar fiyatlarının 2010 yılında düşmeye başlayacağını belirterek şunları söyledi:
“Son yıllarda hızla kapama nar bahçeleri kuruluyor. Narın fiyatı da, üretimi de, tüketimi de artıyor. Nar, dikildikten 3-4 yıl sonra verime geçer. 2010 yılından itibaren yeni bahçeler verime geçince nar fiyatı düşmeye başlayacak.”
Yeni bahçelerin geleneksel nar çeşitleriyle kurulduğunu hatırlatan Taner şöyle devam etti:
“Narı açmak ve taneleyerek yemek ayrı çaba istiyor. Zengin ülkelerin tüketicisi, narı tanelenmiş olarak kutuda alıyor. Bu nedenle nar, makinelerde taneleniyor.
Türkiye nar ihracatında söz sahibi olmak için makinede işlenmeye elverişli yeni çeşitlerle büyük nar bahçeleri kurmalı. 2010’dan itibaren geleneksel çeşitlerin fiyatı düşecek. Dış pazarların istediği, tanelenebilen nar iyi fiyatla ihraç edilebilecek.
Bence uzun yıllar nar fiyatlarında düşme olmaz. Nedeni ise nar kalbin dostudur. Her kalp hastası adayına hekimler bol, bol nar yemelerini önerirler. Bir de Emiralem’in henüz tüketiciler tarafından tanınmamış olan çekirdeksiz nar piyasaya sürülecek kadar bolarırsa tüketimi olabildiğince artar. Emirâlem’in çekirdeksiz narları daha adalındayken İstanbul’un büyük pastaneleri tarafından tamamı satın alınmaktadır. Piyasaya ancak çatlamış olanlar arz edilmektedir.
Bir de bu çekirdeksiz narı Avrupalılar keşfederse ne olur? Şüphesiz büyük bir talep patlamasına neden olur. Üstelik nar yetiştirmek diğer meyve ağaçlarına göre çok daha kolaydır. Gül gillerden olduğu için aynen güller gibi çeliklerden yetiştirildiğinden dikim maliyeti çok düşer. Üstelik diplerinin işlenmemesi, dahası otlu olması gerekmektedir. Zira dünyada çatlayan nar diye bir nar türü yoktur. Nar iki nedenle çatlar. Birincisi az su. İkincisi ise çok sudur. Ot fazla gelen suyu emer. Gölgesiyle tavı korur. Böylece ot meyvenin çatlamasını önler. Arazime ne ekeceğim diye karar veremeyenlere nar dikmelerini öneririm.
Özcan Nevres
- Tükeniş - Haziran 24, 2016
- İnönü Krom Satmış - Haziran 24, 2016
- Konu Taksim Meydanı Olunca - Haziran 24, 2016