Keşke Çapulcu Olabilseydim

Keşke Çapulcu Olabilseydim.
Yaş yetmiş sekiz. Baypas ameliyatı olmamın üzerinden henüz bir yıl bile geçmemiş. Bu yüzden ne yazık ki Taksim’deki gösterilere katılamayıp çapulcu olamıyorum. Yine de Silivri’de yapılmakta olan eylemlere sonuna dek katılmakta bir sakınca görmüyorum. Henüz on beş yaşında olan torunumla dayanışma içinde durumu idare etmeye çalışıyorum. Bu arada önümüzdeki genel seçimlerde tüm gücümü ortaya koyarak, ideallerimi gerçekleştireceğine inandığım bir partiye destek vereceğim. Menemen’de belediye başkanlığına adaylığımdan sonraki dönemde karşılaştığım olumsuzluklar yüzünden bir daha hiçbir yere aday olmayacağıma dair kendime söz vermiştim. Gerekirse bu sözümden cayıp İl Genel veya Belediye meclisine aday bile olacağım. Bu kararı almama biraz da iki gece önce izlediğim doksan veya yüz on (fark etmez) yaşındaki iki büklüm olmuş olan kadının enerjisini gördükten sonra tekrar siyasete girme kararı aldım.
Dün Nazım Hikmet Ran’ın ölümünün ellinci yılıydı. Gece büyük şairin ölüm yıl dönümünü anma etkinliğine biz de katıldık. Geceye umulanın çok üstünde bir katılım ve büyük bir coşku vardı. Anlaşılacağı gibi Silivri’nin çapulcuları bir hayli kalabalıktı. Silivri’ye yerleşmeden önce bir araştırma yapmıştım. Benim gibi çapulcu çok var mı diye? Çapulcusunun çok olduğunu görünce de Silivri’ye yerleşmeye karar verdik. O günden bu yana CHP ile dirsek temasında olduğum halde CHP ye üye olmadım. Üye olacak olsam bazı kişilerin memnun olmayacağını da çok iyi biliyorum. Zira sol partilerde partim küçük olsun ama benim olsun kuralı her zaman en geçerli kuraldır.
Manisalı, Bursalı ve Siirtli Sayın Bülent Arınç’a ne olduğunu anlayamadım. Kafasına taş düşmüş olabilir mi diye düşündüm ama öyle bir belirti yok. Bildiğimiz, tanıdığımız Bülent Arınç birden bire kelimenin tam anlamıyla iyi bir devlet adamı olup çıktı. Sayın Arınç’ı değiştiren ne ola ki? Cumhurbaşkanlığına aday olmak mı istiyor ki bu denli akil davranıyor. Ya da Başbakan Cumhurbaşkanı seçilirse başbakanlığın kendisine verileceğini mi düşünüyor? Ne düşünürse düşünsün. Bu çalkantılı günlerimizde akil ve ılımlı politikacılara çok gereksinimimiz var. Zira Taksim’den ateşlenen ve tüm yurda dağılan protesto gösterileri giderek daha da artıyor. Rejimi tökezletmeden önce önlem alınmalı desem hiçbir işe yaramaz. Zira rejim zaten tökezlenmiş. Demokrasi çok sesliliktir ama. Her hangi bir milletvekili haddine düşmüşse milletvekili olarak kendi başına hareket etsin bakalım. Milletvekilliğini bir daha rüyalarında bile göremez. Zira devir tek adam devri. Milli Şef İsmet İnönü bile tek adamlıkta başbakanın eline su dökemez. Onca tepkilere rağmen Sayın Başbakan halen Taksim’e kışla da yapacağız. AKM yi de yıkacağız diyor. Bunu söylemek için bakanlarına söz hakkı tanımış mı? Danışma gereği duysa tek adam olmanın önemi kalır mı? Halka rağmen yapılmak istenenler iktidarı çok zorda bırakacaktır.
Özcan Nevres ozcan.nevres@gmail.com

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 41 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.