Birçok televizyon kanalında hiçbir denetimden geçmeyen, ilaç olarak ruhsat alamadıklarından Tarım Bakanlığından gıda takviyesi adı altında ruhsat alan birçok ürün var. İşin en acı ve en düşündürücü yanı bu ne olduğu belersiz ürünlerin reklamlarında bırakınız doktorları profesörlerin bile alet ediliyor olmaları. Sağlık Bakanlığı geç de olsa bu tür ürünlere ve aktarların satmakta oldukları bitkilere büyük bir denetim kararı aldı. Bakalım alınan karar uygulana bilecek mi? Yoksa eski tas eski hamam deyimine uygun olarak satışlar devam edecek mi?
Kanser uzmanı profesörlerin süt hakkında ortaya attıkları iddialar kafaları iyice karıştırdı. Zira profesörler, sağlıklı diye satın alıp gönül rahatlığıyla içtiğimiz, tatlılarda, dondurmalarda kullanmakta olduğumuz kutu sütlerinin kanserojen olduğunu iddia ediyorlar. Profesör Erkan Topuz kutu sütlerini içmeyiniz. İçindeki kanserojen katkılar nedeniyle o sütlerden yoğurt bile yapılamıyor demektedir. Doğrudur. Yeni aldığım yoğurt makinesini denmemek amacıyla üzerinde günlük olduğu yazılı olan, buna rağmen kullanım süresi bir haftayı bulan cam şişe içinde satılmakta olan sütten aldım. Yeni makinem çok güzel işe yarıyor ama sütteki katkı maddeleri yüzünden istenilen randıman alınamıyor. Önümüzdeki haftayı İstanbul’da torunum can ile birlikte geçireceğim. Dönüşte süt üreticilerinin sağdıkları sütü günlük olarak satışa sunanlardan süt alacağım ve bundan böyle yoğurt ve dondurma yapımında pastörize edilmemiş süt kullanacağım.
İki yıl önce ünlü bir süt ürünleri üreticisi firmanın yoğurdunu almıştım. O da nesi? Son kullanma tarihine daha on beş gün olan yoğurt, yoğurt değil sanki sirke. Üretici firmayı aradım. Karşılaşmış olduğum durumu anlattım. Üretim sorumlusu gıda mühendisi hanım, o durum bizden değil, soğuk zincirden kaynaklanmaktadır dedi. Hanım efendi her ne kadar gazeteci olarak tanınıyorsam da ben koyun sürüsü sahibi bir babanın oğluyum. Doğup büyümüş olduğum Menemen’de birçok insan bana Kahyaoğlu diye seslenir. Bu nedenle bana masal okumayın. Süt ürünlerinin kısa zamanda bozulmasının tek nedeni hijyendir. Muğla’da yaşadığım yıllarda Ziraat Müdürlüğünün mandırasında üretilen yoğurt ve peynirlerden alırdım. Yoğurtta hiçbir katkı maddesi olmadığı halde buzdolabında yirmi günden fazla bozulmadan lezzetini korurdu. Bunun nedeni ise süt ürünlerinin üretildiği mandıradaki temizlikti. Bu arada size bir de bir soru yöneltmek istiyorum. Bu kutu sütlerden neden yoğurt yapılamıyor dedim? Biz kutu süt imal etmiyoruz. Bunun nedenini ben de bilmiyorum dedi. Beyefendi bana adresinizi verir misiniz? Hemen gelip elinizdeki bozuk ürünü alacağım. İnceleyip sorunun ne olduğunu ortaya çıkaracağım dedi. Adresi verdim. Geldiklerinde bana yarım kilo tereyağı, bir buçuk litre ayran ve bir de bir kilo yoğurt ile yarım kilo da kaymaklı yoğurt hediye olarak getirdiler. Gösterdiğim ilgiye de teşekkür ettiler.
Sanırım o üretici firmadan çok şikâyetçi olan olmuştu. Zira bir süre sonra o firmaya fason ürün ürettiren firma aralarındaki sözleşmeyi iptal etmişti. Peki, bu pazarlayıcı firma tarafından sözleşme iptal edilinceye kadar ne kadar sağlıksız ürün kullanmıştık bilen var mı? Oysa süt temel gıdadır. Sütü sağılan hayvanın sağlığından, beslenmesinden ve sağımından sonraki sütün tüketiciye ulaşım zinciri sürekli kontrol edilmelidir. Olumsuzluklar nerede başlıyorsa orada el konulmalıdır.
Bu arada üreticiden süt alacaklara çok önemli bir bilgi vereyim. Eğer bulabilirseniz süt yoğunluk derecesini ölçen aletten alın. Bulamıyorsanız başparmağınızın tırnağı üzerine bir damla süt damlatınız. Mandıracı ağzıyla tırnağınıza damlattığınız süt manda b.ku gibi dağılıyorsa o sütü almayın. O yayılma süte su katıldığı içindir. Hilesiz sütte tırnağınıza damlattığınız damla mercimek tanesi gibi bombeli olarak kalır.
Büyükçekmece’de dairemizin bulunduğu apartmanın önüne biri kamyonetle süt getirirdi. Komşularım aldıkları sütü öve, öve bitiremezlerdi. Ben de tenceremi alıp kamyonetin yanına gittim. Güğümün musluğundan tırnağımın üzerine bir damla süt damlattım. Sütçü kaç litre alacaksın diye sorduğunda vazgeçtim almayacağım dedim. Tırnağıma süt damlattığımı görmüştü. Size bu güğümden vereyim dediğinde istemem kalsın dedim. O günden sonra apartmanın sütçüsü apartmanın önüne bir daha gelmedi.
Özcan Nevres
- Tükeniş - Haziran 24, 2016
- İnönü Krom Satmış - Haziran 24, 2016
- Konu Taksim Meydanı Olunca - Haziran 24, 2016