Bir ay önce Büyükçekmece’den ayrılıp İzmir ve Antalya’ya gitmiştim. Dönüşümde bambaşka bir Büyükçekmece ile karşılaşacağımızı sanıyordum. Ne gezer? Kazılmış yollar eskisinden beter. Yollar mayın tarlasından farksız. Belediye başkanımıza göre yollar yaz aylarında yapılırmış. Hepsinin birden kazılıp öylece bırakılması nerede görülmüş?

Kesme taş veya asfalt kaplanacak yollar önce belirlenir. Sonra da sıra ile yapılacak olanlar yapılır. Üstelik elden geldiğince, geceli gündüzlü çalışılarak gereken yapılır. Örneğin Avcılar belediyesinin yaptığı gibi. Mayın tarlasına dönüşmüş yollardan kurtulmak için arabamızı en az hasara uğratacak yan yollara sürmek zorunda kalıyoruz. O dar yollarda da trafik sıkışıklığı çekilmez oluyor.

Albatros meydanındaki düzenlemelerde arpa boyu kadar bile ilerleme olmamış. Koskoca bir ayda en azından bu meydanın düzenlenmesi bitirilemez miydi? Bu gidişle bu yılı değil, gelecek yılları da çukurlarla, toz bulutlarıyla boğuşarak geçireceğiz. Yol boylarına palmiye ağaçları dikme sevdası mı işlerin bu denli ağır ilerlemesine neden oluyor? Anlamak olası değil.

Güzelim çam, ladin ve ıhlamur ağaçlarının köküne kıran mı girdi ki palmiyelere bu denli büyük özenti var? Çok mu estetik bu ağaçlar? Dün gece sahilde gezerken ciğerlerimizi ıhlamur ağaçlarının çiçeklerinin yaydığı kokuyla doldurduk. Bize sevdalısı olduğumuz melisa kokusunu bile aratmadı.

Enver Paşa yalısı yine bir yangın vartasıyla karşılaşmış. Neyse ki bina kül olmadan yangın söndürülmüş. Peki bu bina her zaman böyle şanslı olacak mı? Restore edilmesi için ne bekleniliyor? Tamamen yanıp kül olması ve restore edilme derdinden kurtulmuş olmayı mı? Bu güzel bina Mimarsinan köprüsü ve kervansaray kadar önemli tarihi bir mirastır. Onun yok olmasına göz yummak tarihimize yapılacak olan büyük bir ihanettir.

Geçtiğimiz ay içinde Menemen’deydim. Restore edilmesini sağlamak için çok uğraş verdiğim Taşhan’ı görmeye gittim. Restore edilmiş haldeki güzelliğini gururla seyrettim. Gerçi çevresinin tam olarak açılmamış olmasının eksikliği var ama buna da şükür. Karşısındaki Bedesten ise boynu bükük bir yetim çocuk gibi. İleriki günlerde Bedesten’i gündeme taşıyıp restore edilmesini sağlamaya çalışacağım. Bunu da başarırsam büyük mutluluk duyacağım. Zira bu iki tarihi binanın geleceğe sağlam bir miras olarak kalması gereklidir.

Büyükçekmece’nin saygı değer halkı. Geliniz el birliği ile Enver Paşa yalısının restore edilmesini sağlamak için el ele verelim. Bu güzel bina geçmişin karanlığına gömülmesin. Çocuklarımıza ve torunlarımıza güzel bir miras olarak bırakalım.

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 78 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.