BEN TÜRKÜM
Ben Türk’üm, hem de öz be öz Türk Oğlu Türk’üm. Köküm her ne kadar Ortaasya’ya dayansa da temelimiz karaman’lıdır. Yani Karamanoğulları’na dayanmaktadır. Olabildiğince özgürlükçüydü benim atalarım. Bu yüzden Osmanlı hâkimiyetini hiçbir şekilde kabullenememişlerdi. Osman oğullarıyla Karaman oğullarının savaşında Karaman oğulları savaşı her defasında kaybedince, bir daha Osmanlılara kafa tutmamaları için Çoğu Balkanlara ve Girit’e sürülmüşlerdi. Sürüldükleri yerlerde ırklarını hayatları pahasına olsa da korumayı başarmışlardı. Üstelik Osmanlı İmparatorluğunun sadık bendeleri olarak yeni yurtlarında yaşamışlardı. Osmanlıda gerileme dönemi başladığında kazanılmış olan topraklardan ağır, ağır çekilmeler başladığında kimisi ana yurt kabul ettikleri Anadolu’ya göç ederek Kurtuluş savaşına katılarak büyük kahramanlıklar göstermişlerdi. Çoğu kez dedemin anlattıklarından yola çıkarak Osmanlı, Giritli gençleri savaştırmak için Girit’ten koparıp almasaydı Girit bu kadar kolay elden çıkar mıydı diye düşünürüm? Girit’teki Türkler Rumlarla kıyasıya savaşırlarken o gençlerin yokluğu kim bilir ne kadar ağır hissedilmişti. Zira o orta yaşın üstündeki Girit Türk’leri, yalnızca Rumlarla savaşmıyorlardı. Rumlara destek veren İngilizlerle de savaşıyorlardı. Eğer gençler adadan koparılmasaydı. Rumların karşısında savunmasız bırakılmamış olsaydılar belki de orada bağımsız bir Türk devleti kurabilirlerdi. Ne yazık ki Osmanlı kendi derdine düşmüş, kendi postunu kurtarmaya çalışıyordu. Girit’teki Türkleri düşünmek akıllarının kenarından bile geçmiyordu. MİKEN medeniyetinin kurulduğu Girit’te bağımsız bir Türk devleti Akdeniz’e ne de yakışırdı.
Ben anne ve baba tarafından Girit kökenli bir ailenin çocuğuyum. Doksan dört yaşında yaşamını yitiren dedem, Giritli Nevres Cafer ağanın anılarında en fazla yer eden ve bize defalarca anlatmış olduğu Girit ve on iki yıl süren askerlik maceralarıydı. Anılarında Balkanlardan Trablusgarp’a ve en son Sarıkamış bozgununa kadar katıldığı tüm savaşları büyük bir coşkuyla anlatırdı. Annemin babası ise yakışıklılığıyla dillere destan olmuş olan dedem Çanakkale’de ilk hücumda şehit olmuştu. Semerci Hafız bir gün bana dedemi şöyle anlatmıştı. Senin deden o kadar yakışıklıydı ki kadınlar kızlar onu görebilmek için pencerelerde yolunu gözlerlerdi. Savaş bu. Ne genç dinler ne de yakışıklı. Komutan yanında tutmak istemiş dedemi ama dedem kabul etmemiş. Ben buraya savaşmak için geldim. Şehit olmaya geldim demiş. Geride bıraktığı kırk günlük kızına bir daha kavuşmamak üzere şehitlik şerbetini içmiş. Ben Türkiyeli değilim. Türkoğlu Türk’üm. Ne mutlu Türk’üm diyen ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ruhu şad olsun. Şehit olan ve on iki yıl cepheden cepheye koşmuş olan dedelerimle gurur duyuyorum. Din olarak Hıristiyanlığı seçmiş olan Gagavuzlar bile Türk olmakla gurur duyarlarken Anadolu ve Rumeli Türklerine hiçbir güç Türk olduklarını unutturamaz. Tarih boyu Türk’tük. Sonsuza dek de Türk olarak kalacağız.
***
Yıkım söylentilerinin ayyuka çıktığı bu günlerde yıkım söylentileriyle huzurları kaçmış olanların huzurları Avcılar’daki (İstanbul) yıkımların başlamasıyla tamamen kaçtı. Şimdi o insanlarda halimiz ne olacak korkusu başladı. Belirsizlik o kadar kötü ki, sahil boylarında ev sahibi olanlarla eski bina sahipleri çok büyük bir huzursuzluk içinde yaşıyorlar. Nasıl yaşamasınlar ki? Zira her an evleri başlarına yıkıla bilir. Zira başlarında Demokles’in kılıcı gibi sahil yıkımları ile on sekizinci madde uygulamaları sallanmakta. Bu durumda korkmayıp da ne yapsınlar? Silivri sahilinde yaklaşık beş yüz metre kare bir arsa içerisinde çok şirin ahşap bir ev var. Bu ev için istimlâk kararı alınmış. Bu değerli emlak için ne değer biçilmiş dersiniz? Sıkı durun. Tam yirmi bin lira. O para ile bırakınız arsasını almayı, içindeki ahşap barakayı bile alamazsınız. Sahillerde sahili işgal etmiş olan binalar elbet de yıkılmalıdır. Ama yıkılırken geçmişteki belediye yöneticilerinin kurbanı olmuş olan bina sahipleri mağdur edilmemelidirler.
Özcan Nevres ozcan.nevres@gmail.com
www.ozcannevres.com
- Tükeniş - Haziran 24, 2016
- İnönü Krom Satmış - Haziran 24, 2016
- Konu Taksim Meydanı Olunca - Haziran 24, 2016