Böyle Dış Siyaset Olmaz
Türkiye’yi yönetenler, ülkeyi Demokrat Partinin dış siyasetteki başarısızlığını aratır durama getirdiler. Geçmişte Demokrat Partiyi yönetenler Kıbrıs bizimdir diyerek halkımızı sokağa döktüler. Hiçbir ilerleme kaydedemeyince de yine halkı ya taksim, ya ölüm sloganlarıyla sokağa döktüler. O politika da tutmadı. Bu durum gelişmiş ülkelerde olmuş olsaydı dış işleri bakanı bir dakika bile makamında duramaz ve istifa ederek giderdi. Kendi gitmek istemese bile onu zorla gönderirlerdi. Oysa o süreç içerisinde de dış işleri bakanımız hep Fatin Rüştü Zorlu’ydu. Ne istifa etmeyi düşündü, ne de bakanlıktan azledildi.
Günümüzde, daha doğrusu AKP iktidarı döneminde Sayın Başbakan bazı ülkelere posta koyuyor ama hiç birinden bir sonuç alınamıyor. Geçmişte çok sıkı dostumuz olan İsrail, çok güvenilir bir dosttu. Tanklarımızın yenilenmesini, uçaklarımızın tamirini hep o ülkeye yaptırıyorduk. Davos’ta van münitle dostluğumuz bir daha düzelmemek üzere bozuldu. Ardından Marmara baskını geldi. Başbakanımız esti gürledi ama esip gürlemesi İsrail’in özür dilemesine yetmedi. Zira İsrail nükleer silahlara sahip bir ülkedir. Koskoca Japonya on kilo tonluk iki atom bombasıyla ağır bir yenilgiye uğramış ve Amerika’ya kayıtsız şartsız teslim olmuştu. Aradan çok uzun yıllar geçmesine rağmen Japonya halen o iki bombanın vermiş olduğu hasarlarla uğraşmaktadır. Bir de bu günü düşünecek olursak ürkmemiz gerekir. Zira günümüzdeki atom bombaları on kilo tonluk değil, mega tonluktur.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad başbakanımızın kardeşi ve can dostuydu. Helikopterlerle, uçaklarla birbirlerini ziyarete giderlerdi. Sabah kahvaltılarını bile beraber yaparlardı. Oysa Suriye hiçbir zaman dostumuz olmamıştı. Düşmanlığımız ta… Osmanlının yenik ordusu Anadolu’ya geri çekilirken askerlerimizi arkadan hançerlemekte hiç sakınca görmediklerinde başlamıştı. İngiltere desteği ve korumasıyla kurulan Suriye devleti Hatay yüzünden can düşmanımız olmuştu. Özgür iradeleriyle Türkiye’ye katılan Hatay’ı hiçbir zaman hazmedemediler. Kendi haritalarında Hatay’ı daima kendi sınırları içinde gösterdiler. Bu nasıl bir dostluktu ki Hatay’ı kendi toprakları olarak gösterebiliyorlardı?
Halen Başbakanımız Suriye’ye karşı esip gürlüyor. Esip gürlerken de Suriye’nin arkasındaki Çin ve Rusya’yı görmezden geliyor. Dostumuz İran ise bırakınız Suriye’nin arkasında olmayı, biz Suriye ile kardeş bir ülkeyiz. Ona saldıran bizi karşısında bulacaktır diyor. Böyle bir durumda her hangi bir nedenle Suriye ile çatışmak ülkemiz için felaket olacaktır. Türkiye dış siyasetini çok dikkatli bir şekilde gözden geçirmelidir. Zaten dostu çok az olan bir ülkeyiz. Sağa sola esip gürleyerek var olan dostluk kapılarını kapatmamalıyız.
Özcan Nevres
- Tükeniş - Haziran 24, 2016
- İnönü Krom Satmış - Haziran 24, 2016
- Konu Taksim Meydanı Olunca - Haziran 24, 2016