CHP de Kurultaya Doğru

CHP de Kurultaya Doğru
CHP de Cumhurbaşkanı seçiminde uğranılan hezimetin ardından genel başkanın istifasını isteyenleri susturmak için hemen kurultayı toplama kararı alındı. En cahil insana dahi hezimetin nedeni sorulacak olsa alınacak yanıt seçmenin tanımadığı bir adayı gösterdiklerinden diyecektir. Başarılı bir seçim için CHP ve MHP seçmeninin desteğini alabilecek aday göstereceklerdi. Örneğin CHP de Emine Ülker Tarhan, MHP de ise Meral Akşener olabilirdi. İlk oylamada hangisi daha çok oy almış ise o partinin adayını destekleyerek ikinci turda oylamanın galibi olabilirlerdi. Bunu yapmamak çok büyük bir hata olmasına rağmen iki partinin yöneticileri faturayı kendilerine değil de seçmenlere kestiler. 
Gelelim üç gün sonra yapılacak olan kurultaya…. Kurultayda iki aday var. Birincisi Sayın Kılıçdaroğlu, ikincisi ise Sayın Muharrem İnce. CHP rahmetli Bülent Ecevit’in genel başkanlığı sona erdikten sonra hep yanlışlıklarla dolu yönetilmiştir. Politikasını fanatik dincilerden oy alabileceği tezi üzerine kurdular. Oysa çok büyük değer verdikleri fanatik dincilerin oy oranı yüzde onu bile bulmaz. Bu oylar kemikleşmiş oylardır. Her zaman dinsizlikle itham ettikleri CHP ye kesinlikle oy vermezler. Bu oyları da almamız gerekir diyenler bu yanılgılarının bedelini sosyal demokratları küstürerek ödediler. Bu kurultayda seçilecek olanlar geçmişe, Ecevit dönemine baksınlar. Ecevit oy patlamasını dincilere tavizler vererek sağlamamıştı. Sosyal demokratlığın ne olduğunu, iktidar olduğu takdirde neler yapacağını, yeni projeleri ile anlatmıştı. O hiçbir şekilde devletçiliği yok saymamış, özelleştirmelerden söz etmemişti. Hep köykentleri ve kooperatifçiliği, yani devletçiliği savunmuştu. Daha sonra özelleştirmecilerin dümen suyuna giren CHP yöneticileri özelleştirmelere destek vererek sosyal demokratları gücendirmişlerdi. Yeni seçilecek olanlar yeni CHP den söz edeceklerse kendilerine Ecevit’in yaptıklarını örnek almalıdırlar. 
Ben sosyal demokrat kavramını sahiplenen biri olarak Muharrem İnce’yi çok beğeniyordum. Ta ki mecliste türbanlı milletvekili de olmalıdır sözlerini söylediği ana kadar. Muharrem İnce seçilse bile CHP de hiçbir şeyin değişmeyeceği kanısına vardım. Kendi türbanlı kardeşini meclise sokmayı tasarladığı için mi bunu söylediğini bilemem. Öyle bir düşüncesi olabilir de, olamaz da. Türbanlı kesime şirin görünmek için de söylemiş olabilir. Bu konuda Sayın İnce’ye söylemek istediğim sizin bu söyleminizden sonra, yıllardan beri kerhen de olsa CHP ye oy vermeye devam etmiştim. Bundan böyle türbanı savunan CHP ye kerhen bile oy vermeyeceğim. Ben Atatürk Türkiye’sinde doğdum. Atatürk’e yakışan bir Türkiye’de son nefesimi vermek isterim. Eğer bir parti lideri çıkıp da biz Atatürk’ün altı oklu umdelerinin tümüne sahip çıkacağız ve o umdedekileri harfiyen uygulayacağız derse oyum o partiye anamın ak sütü gibi helal olsun. Sosyal demokratım diyen siyasetçilerin ekonomisi az gelişmiş ülkelerde ekonominin lokomotifinin devlet olduğunu bilmeleri gerekir. Eğer CHP dönemindeki gibi büyük bir kalkınma hamlesi gerçekleştirmek istiyorlarsa bu ilkeyi unutmamaları gerekir. 
Genel seçime kadar çok az bir zaman kalmış olsa da CHP nin siyaset okulları açıp partiye gönül vermiş olanları eğitmesi gerekir. Konuştuğu, partisinin ilkelerini anlattığı her konuşmasında, konuşmasını tamamladığında lütfettiniz, beni dinlediniz. Şimdi siz konuşun biz dinleyelim. Aklınızda olan her şeyi sorabilirsiniz diyebilmeli. Çağrılı olduğum CHP de konuşmacı Sayın Rıdvan Budak idi. Salon tarım işi yapanlar tarafından tıklım tıklım doldurulmuştu. Onların sorunları tarımda yaşadıkları olumsuzluklardı. Oysa Rıdvan Budak işçi haklarından girdi. Yaklaşık iki saat hep işçi haklarından söz etti ve söylevini işçi haklarıyla noktaladı. Böyle bir durumdan sonra hadi bakalım. O çiftçilerden oy iste. Adama demezler mi sana savunduğun işçiler oy versin. Siyaset hata yapmayı kaldırmaz. Bu nedenle Halkçı Parti ilçe başkanı iken Menemen’e gelen milletvekili adaylarına önce konuşma yapacakları yer hakkında yeterli bilgi verirdim. Gideceğimiz köylerde kesinlikle işçi haklarından söz etmeyeceksiniz. Pamukçuluktan, hayvancılıktan, ve bağcılıktan başka söz etmeyeceksiniz. Dağ köylerinde ise ormandan ve hayvancılıktan başka hiçbir konuya değinmeyeceksiniz derdim. Verdiğim bu taktikler sayesinde Halkçı Parti en çok oy alan parti olmuştu. Menemen’de Halkçı Parti 9989 oy ile birinci, ANAP 6500 oy ile ikinci, MDP ise 3500 oy ile üçüncü olmuştu. 
Özcan Nevres ozcan.nevres.@gmail.com

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 36 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.