Dayanılmaz Bir Acı
Bu gece face book’da çok acı bir haber ile karşılaştım. Değerli kardeşim, arkadaşım Ali Bektaş Girgin’in ölüm haberiydi bu. İnanamadım ve mail adresine bir mesaj gönderdim. Sevgili kardeşim Ali, ne olur bana okuduklarımın yalan olduğunu yaz dedim. Daha sonra onun bir kolej arkadaşının telefonuna ulaştım ve sordum. Face book’da okuduğum doğru mu diye? Maalesef doğru dediğinde inanın şok oldum. Onun için bir arkadaşının bizi bu kadar erken bırakıp gitmeyecektin diye yazmış olduğu yazıya katılmamak olası mı?
Ali Bektaş Girgin ile bana Bağımsız Aday Deli Osman başlıklı öyküm için attığı mesaj sayesinde tanışmıştım. Mesajında ben Muğla’nın Yeşilyurt beldesinde doğdum. Babamı ziyarete gittiğimde sizin öykünüz Devrim gazetesinde yayınlanıyordu. Babam bu anlatılanların Muğla’da yaşandığını ve sizi çok iyi tanıdığını söyledi. Öykünüzden çok etkilendim. İzin verirseniz öykünüzü İngilizceye çevirip sitemde yayınlamak istiyorum diye yazmıştı. Dilediğiniz gibi çevirip dilediğiniz yerde yayınlayabilirsiniz diye karşılık vermiştim. (Çevirisini www.ozcannevres.com da okuyabilirsiniz) Mesajında ayrıca sizin Giritli bir ailenin çocuğu olduğunuzu ve uzun yıllar Muğla’da yaşadığınızı öğrendim. Benim babam da Girit göçmenidir diye yazmıştı. O yazışmayı yaparken eşim ben Yeşilyurtlu Girginleri tanıyorum. Hatta onlardan biri Amerikalı çok güzel bir bayanla evlenmişti dedi. Kendisine eşimin söylediklerini söylediğimde evet o kadın benim annem ve birçok Türk’ten daha Türk’tür demişti.
Ali Bektaş Girgin ile akrabalarımdan Hakkı Üner Menemen’e gittiğimde benimle tanışmak istediklerini yazmışlardı. Yenifoça Gencelli’de yaşamakta olan kız kardeşime konuk olduğumda ikisiyle de Menemen’de buluşmak üzere randevulaştık. Önce sizi Giritli bir arkadaşımın lokantasına götüreceğim. Orada Girit geleneğine uygun yemekler yiyeceğiz. Daha sonra da bir başka Giritlinin kahvehanesine götüreceğim. Böylece birçok Giritli hemşerimizle tanışmış olacaksınız dedim. Yemekten sonra kahvehaneye gittik. Birçok Giritli ile selamlaşıp konuşmak Ali Girgin kardeşimin çok hoşuna gitmişti. Hoşuna gitmesinin nedeni ise Muğla’da kendilerinden başka yaşayan Girit göçmeni hemen, hemen yok gibi olmasındandı. Daha sonra hep beraber önce Kubilay anıtına, ardından da bana ve kardeşlerime ait olan arsamıza gittik. Orada fotoğraflar çektik, çekildik. Arsamızdaki Kıbrıs akasyasından çiçekler ve defne ağacından dallar kestik. Hangimizin aklına gelirdi bir gün ummadığımız bir şekilde Ali Bektaş Girgin’i zamansız yitireceğimiz. Oysa daha kırk yedi yaşındaydı. Geride anısını yaşatacak Kubilay anıtında ve arsamızda çektiğimiz fotoğraflar kaldı.
Face book’daki Ali Bektaş Girgin hakkındaki şu kısa bilgi onun ne kadar değerli bir insan olduğuna anlatmaya yeter de artar bile. İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi’de okudu İzmir’de yaşıyor Memleketi Brüksel1 Kasım 1965 tarihinde doğdu Türkçe, İngilizce, Fransızca, Felemenkçe, İtalyanca biliyor. Burada belirtilmeyen Muğla’da doğmuş olduğudur.
Adı üstünde, fani dünya. Er geç hepimizin başına gelecek bir olgu ama böylesine zamansız bir olüm olunca acısı çok büyük oluyor. Nur içinde yat sevgili kardeşim Ali. Toprağın bol olsun.
Özcan Nevres
- Tükeniş - Haziran 24, 2016
- İnönü Krom Satmış - Haziran 24, 2016
- Konu Taksim Meydanı Olunca - Haziran 24, 2016