Değerli Okuyucularım

Değerli okuyucularım,
Bu gün sizinle bana gelen ve çok önemli olduğuna inandığım bir maili paylaşacağım. Maili geldiği şekilde paylaşmak isterdim ama büyük harflerle yazılmış olduğu için çok yer kaplayacağından her zaman kullandığım on iki puntoluk harflerle yayınlayacağım. Yazının başlığı aynen aşağıdaki gibidir.
İstanbul Kanalı İle Türkiye’nin Toprakları Satılıyor.
Karadeniz’den gelen petrol tankerleri de hikâye. Trakya’nın altı petrol ve doğalgaz kaynıyor. Yap işlet devret modeli ile kanal projesini alan firma tüm Trakya’ya hakim olacak. Herkes topraklarını satacak. Trakya’nın Asya ile bağlantısını kesecekler. Bu proje emperyalistlerin Trakya’yı Türkiye’den koparma projesidir. Herkes aklını başına toplasın. Aynı oyun mayınlı arazide yapılmak istendi. Şimdi İstanbul kanalı ile Türk milletinin elinden Trakya alınacak. Yabancılara kırk dokuz yıllığına devredilecek. Uyanmanın vakti geldi. Türk ordusunu da bak havada kuş var diye başka yöne yönlendirdiler. Onlar PKK ile uğraşırken Türkiye toprakları elden çıkarılacak. 49 yıllığına verilecek. Kıbrıs’da İngiltere’ye 49 yıllığına verilmişti. Hala problem yaşanıyor. Aynı yöntemle alınmıştı.
Asıl değeri dokuz trilyon dolar bor madenimiz, DİKKAT dokuz milyon veya dokuz milyar değil dokuz trilyon dolar. ABD sadece kırk milyon dolara kapatacak. Yazıklar olsun. KAPTIRANA, VERENE, SUSUP SEYREDENE Altı üstü bir e- posta göndermekle bu iş olmaz diye düşünmeyin lütfen. Vatanını seven herkese gönderelim. Hepinizin bildiği gibi ETİBANK özelleştirilecek. Ve alıcısı ABD. Ve Bor madenleri Etibank bünyesinde. Konulan fiyat 40 milyon dolar. Lütfen bir daha okuyun ve lütfen herkese iletin. Yaşadığın dünyayı sorgulayamıyorsan bari ülkeni sorgula.
ÖNEMLİ: Borla çalışan araba üretildi. Maliyeti 200 lira olan bir kilogram bor ile 19000 kilometre yol yapılabiliyor. (1100 Kg oto sabit hızla 100 Km süratle giderse) Bu demek oluyor ki petrole son. Tam tersine batılı ülkeler bor işletmeciliğinin kansere yol açtığını iddia ederek bor madeninden soğutma çabası içindeler. Oysa bu mucize maden kanser tedavisinde kullanılmaktadır.
Türkiye kıskaçta. Arabayı bor madeniyle çalıştıracak patenli 600 proje olduğu ortaya çıktı. Türkiye bor rezervinin % 73 üne sahip ve geleceğin Dumai’sidir. Ve uluslar arası teröristler Türkiye uyanmadan bu kaynağı ele geçirmeyi planlıyor. Bu e-postayı çoklu yollayarak en azından bir toplum bilinci oluşmasına yardım edebiliriz. TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ.
Değerli okuyucularım, her gelen mDünya bor rezervlerinin yüzde 70′inden fazlasına sahip olan Türkiye’de, bor üzerine tamamlanan ve devam eden projelerin çıtası, borla çalışan otomobilin test edilmesiyle yükseldi. Toplam 334 proje başvurusu yapılan ve 101′i tamamlanan borun kullanım çalışmalarında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün borhidrür ile çalışan aracın test sürüşünü gerçekleştirmesi, yerli otomobil üretiminin tartışıldığı bugünlerde heyecana neden oldu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü bünyesinde yürütülen proje kapsamında Sodyum Borhidrürlü Yakıt Pilli aracı test etti.
Sodyum Borhidrür Yakıt Pilli Araç projesi 2009 yılı aralık ayında Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) desteğiyle TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nde (MAM) başladı. Proje kapsamında araç üzerine entegre borhidrürden hidrojen üreten sistem geliştirildi ve yine araç üzerinde bulunan yakıt piline beslenerek aracı sürmek için gerekli enerji üretildi.
AA muhabirinin borla çalışan araca ilişkin sorularını yanıtlayan Ergün, Türkiye’nin 2023 vizyonu çerçevesindeki en önemli hedeflerinden birinin, küresel çapta markalar oluşturmak olduğuna işaret etti.
Ergün, bu hedef doğrultusunda Bakanlık olarak otomotiv sektörüne yönelik çalışmaların başında, yerli bir otomobil markası oluşturmak geldiğini hatırlatarak, içten yanmalı motor teknolojileriyle birlikte, yeni nesil teknolojilere, bu alandaki çalışmalara da ayrı bir önem verdiklerini söyledi.
aile inanmak yanılmaya neden olabilir. Bu nedenle konu ile ilgi bir araştırma yapmayı gerekli gördüm. İşte bu maili tam olarak doğrulayan çok önemli bilgiler. Hem de bakan ağzından.
Dünya bor rezervlerinin yüzde 70′inden fazlasına sahip olan Türkiye’de, bor üzerine tamamlanan ve devam eden projelerin çıtası, borla çalışan otomobilin test edilmesiyle yükseldi. Toplam 334 proje başvurusu yapılan ve 101′i tamamlanan borun kullanım çalışmalarında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün borhidrür ile çalışan aracın test sürüşünü gerçekleştirmesi, yerli otomobil üretiminin tartışıldığı bugünlerde heyecana neden oldu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü bünyesinde yürütülen proje kapsamında Sodyum Borhidrürlü Yakıt Pilli aracı test etti.
Sodyum Borhidrür Yakıt Pilli Araç projesi 2009 yılı aralık ayında Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) desteğiyle TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nde (MAM) başladı. Proje kapsamında araç üzerine entegre borhidrürden hidrojen üreten sistem geliştirildi ve yine araç üzerinde bulunan yakıt piline beslenerek aracı sürmek için gerekli enerji üretildi.
AA muhabirinin borla çalışan araca ilişkin sorularını yanıtlayan Ergün, Türkiye’nin 2023 vizyonu çerçevesindeki en önemli hedeflerinden birinin, küresel çapta markalar oluşturmak olduğuna işaret etti.
Ergün, bu hedef doğrultusunda Bakanlık olarak otomotiv sektörüne yönelik çalışmaların başında, yerli bir otomobil markası oluşturmak geldiğini hatırlatarak, içten yanmalı motor teknolojileriyle birlikte, yeni nesil teknolojilere, bu alandaki çalışmalara da ayrı bir önem verdiklerini söyledi.
Değerli okuyucularım, geleceğimizin garantisi olan tüm madenlerimize sahip çıkalım ve tüm çabamızla satmak isteyenlere karşı çıkalım. Muğla’da yaşadığım yıllarda maden mühendisi bir arkadaşım şöyle demişti. Türkiye krom madenini dış ülkelere yok pahasına satmadığı gün dünya silah sanayisi durur. Hiçbir üretim yapamazlar. Ne yazık ki bu madeni ham olarak satıyoruz. İşleyerek satabilsek Türkiye zengin olur. Günlük (Milas) limanında zımpara madeni yüklemekte olan gemileri gösteren kılavuz kaptan, her hafta gemilerle zımpara madeni gönderiyoruz. İşin garibi bir gemi zımpara madeni karşılığında bir kasa zımpara alabiliyoruz. Madenlerimize yazık oluyor demişti. Ne yazık ki yıllardan beri krom, zımpara medeni ve daha birçok madenimiz
yok pahasına satılmaya devam edilmektedir. İnşallah bor madenimizin değerini bilip yok pahasına elden çıkarmayız.
Özcan Nevres ozcan.nevres@gmail.com

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 65 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.