Dershaneler

Dershaneler
Oldum olası dershanelere sıcak bakmayan biriyim. Buna neden olarak en iyi eğitimin okulda olması gerektiğine inanmış olmam olabilir. Dört çocuğumdan en başarılı olanı halen Amerika üniversitelerinde öğretim üyeliğini sürdürmekte olan kızım Hediye Nevres’tir. Menemen Kubilay İlkokulundan birincilikle mezun olduktan sonra ideali İzmir Maarif Kolejinde okumaktı. Kolejin imtihanına katılmak için hazırlık yaptığında kendisine bana dershane deme de ne dersen de dedim. Senin bu imtihanda başarılı olman için istediğin ansiklopedileri ve kaynak kitaplarını bedeli ne olursa olsun tümünü alırım. Nitekim öyle oldu. Aldığım kaynak kitaplarla ve ansiklopedilerle çalışarak imtihana hazırlandı. Maarif kolejinde yapılan sınav sonrası kızıma sordum.Sınav nasıl geçti diye? Etrafımızda çok başarılı olduğunu haykıranlar olmasına rağmen kızım iyi geçti sayılır dedi. Bu da kızımın başarılı olduğunun tanımıydı. Nitekim tüm Menemen’de (köyleri ile birlikte) sınavda başarılı olmuş iki öğrenci vardı. Birincisi kızım, ikincisi ise yedekliği kazanan Emirâlemli bir öğrenciydi. Kızım Maarif kolejinde iki yıl okudu. Muğla’da yanımda kalmak istediğinden bir süre Muğla ortaokulunda okudu. Ailevi nedenler yüzünden kızımın tekrar Karşıyaka’da annemin yanında kalması zorunlu oldu. Kızımı okulunda ziyaret ettiğim ilk haftada eski bir arkadaşım olan Öğretmen Bekir Bey ile karşılaştık. Ziyaretimin nedenini sorduğunda kızımı bu okula kayıt ettirdiğim için geldim demiştim. Kızını göster bakayım dediğinde işte bak şu saçları kıvır, kıvır olan dedim. Özcan Bey sen ne yaptın böyle? Bu çocuk Muğla’da başka bir müfredat okumuş. Buraya uyum sağlayamaz dediğinde bu konuyu on beş gün sonra görüşelim dedim. Yirmi gün sonra gittiğimde Bekir Bey Özcan Bey çok haklıymışsın. Bu kadar kısa zaman da kızınız sınıfının en iyisi oldu dedi.
Kızım o yıllarda Türkiye’de tek olan Ankara Fen Lisesi sınavına katılmak için okul müdürlüğüne başvuruda bulunduğunda bu okulun tarihinde Fen Lisesi imtihanını kazanan tek bir öğrenci olmadı. Sen mi kazanacaksın demişler. Kızım o ilki başararak Ankara Fen Lisesinin her yıl almakta olduğu doksan altı öğrenciden biri olmuştu.
Fen lisesinde iken girdiği üniversite sınavlarında Türkiye genelinde ilk yüze girerek Boğaziçi Üniversitesinde öğrenim görmeye hak kazanmıştı. Tüm bu başarıları için hiçbir dershaneden ders almamıştı. Ankara Fen Lisesinden mezun olanlara her zaman Amerikan üniversitelerinin kapıları açık olmuştur. Boğaziçi Üniversitesinin ikincisi Levent Gün ile hayatını birleştirdikten sonra Amerikan üniversitelerinde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladılar. Kızım halen bu görevini sürdürmektedir. Oğlu Barış Gün Tıp eğitimini tamamlamış ve ihtisas lisansı için öğrenimini sürdürmektedir.
Eğer bir çocukta okuma azmi varsa dershanelerden eğitim almasa da başarılı olur. Yeter ki azimli olsun. Birçok dar gelirli ailenin çocuğu dershanelere gidemediği halde gidenler kadar başarılı olmuşlardır.
Kızım ilkokul dördüncü sınıftayken sınıfa İlköğretim müfettişi Süleyman Koyuncu girer. Sorduklarına birçok öğrenci yanıt vermek için parmak kaldırdığı halde bir çocuğun hiç parmak kaldırmadığını fark eder. Süleyman Bey işte aradığım öğrenciyi buldum diye düşünür ve kızımı tahtaya kaldırır. Düşüncesine göre en zayıf öğrenciyi bulmuştur. Sorularının ardı arkası kesilmez ama sorduklarının hepsine yanıt alır. Bunun üzerine öğretmeni onu zora sokmak isterseniz ortaokul düzeyinin üzerine çıkınız der. Süleyman Bey merakla sorar. Bu kimin kızı diye. Özcan Nevres’in kızı diye yanıt alınca normaldir der. Onun babası karnı kadar çok kitap okumuş biridir. Nitekim Öğretmenler lokalinde otururken yanıma geldi ve kızım gibi bir evladın babası olduğum için beni kutladı. Daha sonra kızım şiir yarışmasında liseli ağabey ve ablalarını geçerek birinci olduğunda onu Tüm Muğla tanımış oldu. Yarışmada okuduğu bana ait Uyan Be Mehmet Ve Ayşe’ye başlıklı şiirlerim Ankara Radyosunda istek üzerine birçok kez yayınlandı.
Çocukların iyi bir öğrenim görebilmesi için en büyük sorumluluk ailerinindir. Zira ilk eğitim okulda değil ailede başlar. Aile çocuğuna okuma aşkını kazandırmayı başarırsa çocuğun başarılı olması için önünde hiçbir engel kalmaz. Şimdi de torunum Can Nevres halasının yolunda hızla ilerlemektedir. Can Nevres’in başarı belgeleri www.ozcannevres.com adlı sitemde yayınlanmaktadır.
Tüm çocukların başarılı olması dileğiyle.
Özcan Nevres

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 82 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.