Felaket Saçmalığı

Felaket Saçmalığı
Mayaların takvimine göre yirmi bir aralık iki bin on birde kıyamet kopacak. Ve böylece dünyanın sonu gelmiş olacak. Bunu bırakınız beş bin yıl önceden hesap etmeyi, bu günün şartlarında dahi böyle bir iddiayı ortaya atmak olası değil. Bu konuda yazılanların ve söylenenlerin hiç biri doğru değil. Doğru olabileceğini dahi düşünmek oldukça yersiz bir düşüncedir. Bu yalanı uyduranlar yalanlarını yuttura bilmek için yalanın kaynağını Mayalara bağlamışlar. Zira Mayalar bilimde inanılması güç bir seviyeye ulaşmışlardı. Ortaokulda okuduğumuz yıllarda biz günün tam yirmi dört saat olduğunu öğrenmiştik. Yıllar sonra günün yirmi dört saatten birkaç saniye kısa olduğunu ve şubat ayının dört yılda bir yirmi dokuz gün çekmesinin nedeninin bu birkaç saniyelik kısalıktan kaynaklandığını çocuklarımdan öğrendim. Daha sonra okuduğum kitaplara Mayaların yaptıkları takvim hesaplarının şaşılacak kadar doğru olduğunu öğrendim. Dahası Mayaların ve İnkaların yapmış oldukları mabetlerdeki ve yer altı şehirlerdeki mühendislik sırlarını halen bu günün mühendisleri çözememişler. Mayaların takvim hesaplarındaki üstün bilgilerini bilenler bu felaket söylemine kayıtsız şartsız inanmışlar. Çok değil iki gün sonra bu felaket senaryosuna inananlar bu kuşkularından tamamen kurtulmuş olacaklar.
Bu felaket senaryosundan Türkiye çok iyi yararlanacak. Yeter ki Şirinceliler, nasıl olsa bunlar bir daha gelmezler diye düşünerek gelenleri fiyat konusunda kazıklamasınlar. Bu olayın Şirince için büyük bir kazanç olacağını göz ardı etmesinler. Şirince o muhteşem doğasında ilk kurulduğunda, yoğun göçe neden olmasın diye adını çirkince koymuşlar. Şarapçılık ve el sanatları gelişince daha çok yabancıyı köylerine çekebilmek için Çirkince adını Şirince olarak değiştirmişler. Yaklaşık otuz beş yıl önce Şirince’nin önünden geçtiğimde yeşillikler içinde küçücük bir köydü. Oysa günümüzde iki yüz elli yataklık pansiyonları ve otelleri var. Altı yüz nüfuslu bir köyde iki yüz elli yatak kapasitesi olması Şirince için büyük başarıdır.
Şirincelilerin işine çok yarayacak olan bu felaket tellallığının kaynağına bakalım.
Meksika’da Maya uygarlığı dönemine ait bir takvim bulan arkeologlar, takvimin 2012’de sona ermesinden sonra bu iddiayı ortaya attı ve Mayalılar’ın geleceği bildiğini öne sürdü. 21 Aralık’ı kıyamet olarak gösteren ise Tazolkin (gün sayımı) oldu. Bu takvim tam 5 bin 126 yıl sürüyor ve sonra da yeni bir çağın başlangıcını müjdeleyerek başa dönüyordu.
4 kez sıfırlandı
Şimdiye dek dört defa sıfırlanan takvim, 13.0.0.0.0’ı gösterdiğinde yani Miladi takvime göre 21 Aralık 2012 Cuma günü tamamlanacak. İddiaya göre tarih sona erecek. Bu teze inananlara karşın bazı bilim adamları bu yaşananların 2000’li yıllara girerken yaşanan milenyum çılgınlığına benzetiyor. Milattan önce 950 ile 250 yılları arasında altın çağını yaşayan ve bilimde çok ileri bir uygarlık olan Mayalar’ın kullandığı takvimin şu ana kadar insanoğlunun kullandığı en doğru takvim olması da kafalarda soru işareti yaratıyor.
‘Gökten gelecek…’
Meksika Tabasco’daki Maya yerleşim bölgesinde bulunan tabletler, 2012 kıyamet teorilerinin en önemli kanıtı olarak gösteriliyor. Bu bölgede bulunan Altıncı Tortuguero Anıtı’nda Maya zaman dilimine göre takvimin son bölümü olan 13’ün 2012’de biteceği yazıyor. Maya uzmanı Mark Van Stone yazıtta “13’üncü baktun sona erecek… siyah… kaplayacak… gökten gelecek…” yazdığını belirtirken yazıların hasarlı ve silik olması yüzünden net bir açıklama yapılamıyor.
Nasa’ya göre asılsız
NASA çalışanı bilim adamı David Morrison kıyamet kehanetini yalanlıyor ve takvimin 21 Aralık’ta sona ermesinin tek nedenini, “Mayalar karmaşık bir takvim geliştirdi ve dünya üzerinde yaşamın bu denli uzun süreceğini öngöremedikleri için 2012’de sonlandırdı” sözleriyle açıklıyor.
.En güvenilir kaynak NASA olduğuna göre kimse dünyanın sonu gelecek diye kuşkuya kapılmasın.Elle gelen düğün bayram deyip keyfine baksın.
Özcan Nevres ozcan.nevres@gmail.com
www.ozcannevres.com

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 57 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.