Halkımıza Hizmet Edenlere Teşekkür

Halkımıza Hizmet Edenlere Teşekkür
Kim olursa olsun veya her hangi bir kuruluş olursa olsun yaptıkları hizmetin karşılığını teşekkür ile almalıdırlar. Ben de bu satırları hem AKP yönetimine hem de Belediyemize teşekkür etmek için yazıyorum. Bilindiği gibi Silivri’de iki Mektebim Okulu vardır. Anaokulu ile ilkokul eski Balkan kolejinde, lise ise Parkköy’de E5 yolu üzerinde bulunmaktadır. Lise üç bölümden oluşmaktadır. Anadolu Lisesi, Sağlık Lisesi ve Fen Lisesidir. Torunum Can Nevres bu lisede okuduğu için Mektebim liselerine ilgim yoğundur. Torunumu her gün okula götürüp getirmekteyim. Sabahları Orta köy yolundan E5 e çıkmak çok tehlikeli olduğu için yan yolu kullanmak zorunda kalıyoruz. Yol delik deşik olduğu için araba kullanmakta çok zorlanıyorduk. Benzin istasyonundan okula giden yol da çok bozuktu. Bu yol belediyemizi ilgilendiriyordu. E5 karayolu ise iktidar partisi olan AKP yi. İki partinin yöneticilerine telefon açıp durumu bildirdiğimde benzin istasyonundan okula giden yol bir gün sonra belediye tarafından asfalt dökülerek onarıldı. Birkaç gün sonra da karayolları ekibi esas onarımını istediği bölümü değil de bize sıkıntı yaşatmayan bölümde asfalt dökümü yaptı. Ekip sorumlusunu uyardığımda esas yapılması gereken yere yarım yamalak bir bakım yapıldı. Sanırım bu konuda köşemde yazdığım yorum üzerine tam olarak istediğimiz gibi olmasa da yol onarıldı ve artık arabalarımızı o yan yolda rahatça kullana biliyoruz. Yol ile ilgili tek bir sorunumuz kaldı. O da o yolu ters istikamette kullananlar. Bu da çözümlenemeyecek bir sorun değil. Ya bölge trafiği o yolu kontrol altına alıp yolu ters yönde kullananlara ceza yağdırarak bu gidişleri önleyecek ya da yola lastik patlatan kapan düzeneği kurarak yolun ters yönde kullanılmasını önleyecekler.
Mektebim Okulunda kurslar başladığında yeni bir sorunla karşılaştık. Okulun arka tarafında bir depo var. Mektebim okulu bu binayı kiralayıp yeni bir lise açmak istemişti. Önerdiği on bin lira depo sahibi tarafından az bulunmuş ve yirmi bin lira kira istemişti. Bu yüzden uzlaşma olmadı. Vay sen misin uzlaşmayan? Depo sahibi okulda çalışanlara attığı fırça yetmezmiş gibi bir de mülkiyetine ait alanı tümüyle araba park edilmemesi için kapattı. Araba park ettiğimiz alan yol görünümündeydi. Bu nedenle belediyeye başvuruda bulundum. Belediyenin fen işlerinde yeri incelediğimizde özel mülkiyet olduğunu öğrenmiş oldum. Aslında mülkiyet sahibinin burayı araçlara kapatmaması gerekirdi. Zira kimsenin oraya zararı yoktu. Birçok varlıklı kişiler okullara yardım ederken bu mülk sahibinin okulda okuyan çocukların velilerine zorluk çıkarması yadırganılmayacak gibi değil. Neyse ki bu yerin karşısındaki geniş alan yeşil alan olarak ayrılmıştı. Bunun üzerine belediyemize yeşil alan olarak düzenlemesi yapılıncaya kadar oto park yeri olarak kullanılması için temizlenmesini rica ettim. Belediyemizce alan içindeki taşlar ve otlar hemen temizlendi. Her gün çocuklarını bu okula götürüp getiren veliler de rahat bir nefes aldılar. Zira özellikle okul çıkış saatinde okul önünde yoğun bir park sorunu yaşanıyordu. Belediyemiz o alana inşaat atıkları attırıp üzerinden bir de silindir geçirttiiğinde araba sürücüleri çamur bir alana girmemiş olacaktır. Belediyemize bu güzel ve hızlı hizmeti nedeniyle teşekkürü borç bilirim. Zira bu alandan ondan fazla servis minibüsü ile onlarca, çocuklarını veya torunlarını almaya gelen veliler yararlanacaklardır.
Oğlum bir dergide yazı işleri müdürü olduğu için kendisine zaman, zaman hediyeler gelmektedir. Bunların en değerli olanı ise maç biletleri oluyor. Oğlu fanatik bir Beşiktaşlı olduğu için ona Galatasaray İle Beşiktaş’ın arasındaki maçın muştusunu vermişti. Torunum bu muştuyu aldığında sevinçten uçmuştu. Saat onda otobüse bindirip Gaziosmanpaşa’daki teyzelerine gönderdik. Babası oradan alıp maça gittiler. Zaten maçlarda sık, sık çıkan olaylar yüzünden oldukça tedirgindik. Maçta olaylar çıkıp maç tadil edilirken biz yerimizde duramaz olduk. Tam o sırada torunum aradı. Biz stadyumdan çıktık. Babamın arabasını bıraktığı yere gidiyoruz dedi. Bunu duyunca oldukça rahatladık. Geriye otobüsle dönecekti ama otobüslerde yer bulmak olası mı? Neyse ki oğlum oğlunu evimize kadar getirdi. Torunumun yüzü öfkeden ve biraz da korkudan olsa allak bullak olmuştu. Hayrola dedim. Tekmeciler canını çok mu sıktı? Ben her zaman sana futbol spor değil tepişmedir demiyor muyum dediğimde iyice öfkelendi. Meğer öfkesi olayları ÇARŞININ üzerine yıkmak istemelerineymiş. Kanımca torunum bir daha stadyumlara adım atmamaya karar vermiş durumdadır. Eğer futbol spor olmuş olsaydı taraftarlar maçlara satırlarla, palalarla döner bıçaklarıyla gitmezlerdi dediğimde Can çok kızardı. Dünkü olaylardan sonra bana hak verir oldu. Spor centilmenliktir. Sporda ne kabadayılığın ne de çirkefliğin yeri vardır. Ne yazık ki futbol tarafları futbol maçlarında sportmenliğe yakışır bir şekilde davranamıyorlar. Dün yaşananlar yüzünden Beşiktaş taraftarlarının densizliği yüzünden kim bilir nasıl bir ceza alacak? Kaç maç seyircisiz oynayacak. Ne kadar ceza ödeyecek? Kulüplerin sporcularına astronomik transfer ve maaş ödemek zorunda olduğundan çok büyük bir borç batağına sürüklenecek ve transferlerde kulübe yakışır transferler yapamayacak. Bu da kulüp kendini toparlayıncaya kadar şampiyonluklara veda etmesine neden olacaktır. Taraftarlarının azınlıkta olan bir grubun densizliği yüzünden çok yazık oldu Beşiktaş’a ve Beşiktaşlılara. İnşallah bu tür densizlikler hiçbir kulübün maçlarında bir daha tekerrür etmez.
Özcan Nevres ozcan.nevres@gmail.com

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 81 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.