Yine şofben zehirlenmesinden kaynaklanan bir ölüm gerçekleşti. Henüz yaşamının baharında olan bir genç kız şofben zehirlenmesinden yaşamını yitirdi. Oysa o banyoya atmış liralık bir gaz alarm cihazı takılmış olsaydı. Şu an o genç kız hayatta olacaktı. Gaz kaçağı alarm cihazını takmakta hiçbir zorluk yok. Eğer şofben tüplü ise şofbenin biraz aşağısına, doğalgazlı ise biraz yukarısına asıp fişini prize takmak yeterlidir. Eğer kömür sobası kullanılıyorsa odanın tavanına yakın bir yere asılması yeterlidir. Evimde kalorifer tesisatı olduğu ve banyomda kalorifer peteği olduğu için alarm cihazına gerek olmadığından, gaz kaçağı alarm cihazını yalnızca ocağın üstüne takmış bulunuyorum. Kombi cihazı bodrumda ve havadar bir yerde olduğu için kombi yakınına takmaya gerek görmedim. Aslında oraya da takacaktım ama alarm çalsa bile üst katlardan duyulması olanaksız olduğundan takmadım.
Birkaç gün önce eski elektrikli fırına peksimet olması için dilimlenmiş ekmek koymuştum. Yenisinde o sırada tavuk piştiği için eskisini kullanmak zorunda kalmıştım. Yenisinde zaman ayarı var ama eskisinde zaman ayarı ve termostat yok. Fırına ekmek koyduğumu unutmuşum. Bir ara alarmın çaldığını duydum. Bununla birlikte burnuma yanık kokusu gelmeye başladı. Hızla aşağı indiğimde mutfakta göz gözü görmüyordu. Yangın söndürücüsünü elime aldığımda aklıma fırındaki ekmekler geldi. Yoğun dumana rağmen içeri girip fırının elektriğini kestim ve pencereleri açtım. Sonra da fırının içindeki tepsiyi çıkarıp kömür olmuş olan ekmekleri pencereden bahçeye boşalttım. Evin içerisini kaplayan koku ise bir haftada ancak yok olabildi. Eğer alarm çalmasaydı o kokuyu belki de haftalarca çekecektim.
Günümüzde hemen, hemen her türlü alet elektrikli veya gazlıdır. Yani birçok bombalarla sarmaş dolaş yaşıyoruz. Bu nedenle evimizde mutlaka yangın söndürücüsü ve gaz alarm cihazı veya cihazları bulundurmalıyız. Arabam gazlı olduğu için bulundurulması zorunlu olan oyuncak vari yangın söndürme tüpünden başka bir de iki kiloluk olanı var. Bu güne kadar benim işime hiç yaramadı ama başkalarının işine çok yaradı. Menemen’de Nevres apartmanı üç ana caddenin kesiştiği yerdedir. Apartmanın önünde dikilirken karşıdan gelen arabanın kaportasından birden alevler çıktığını gördüm. Sürücü de fark etmişti. Durup kaportayı açmıştı ama çaresizliğinden bakakalmıştı. Zira arabasında yangın söndürücü yoktu. Arabamdan yangın söndürücüsünü aldığım gibi yanmakta olan arabanın yanına gittim ve söndürücünün tetiğine basmamla motorun her yanı köpükle doldu ve yangın anında söndü. Bir başka bir gün Kozbeyli’de Şakir’in kahvehanesinde otururken bir motorsıklet alev, alev yanmaya başladı. Motoru yanmaktan kurtarmak yine bana düştü. Koşarak arabamdan yangın söndürücüyü aldım. Bir sıkışta köpük alevleri yuttu ve motorsıklet yanmaktan kurtuldu.
Evimde iki kiloluk yangın söndürücüsü olmasına rağmen bir tane de orta kat için alacağım. Yangına en kısa zamanda müdahale etmek gerekir. Bir kat aşağı inip tekrar yukarı çıkmak zaman kaybettirir. Bu nedenle bir tane de orta katta bulundurmayı gerekli görüyorum. Üçüncü kata gerekli görmüyorum. Birkaç konuğumuz olmadıkça üçüncü katı kullanmıyoruz.
Değerli okurlarım. Bir yangın tüpü atmış liradır. Bunu Karaköy veya Tahtakale’den alırsanız belki de yarı fiyatına alabilirsiniz. Bir yangın söndürücüsü de yirmi beş lira. Diyelim ki toplamı yüz veya yüz elli lira. Hem can güvenliğiniz, hem de evinizin güvenliği için bu parayı gözden çıkarmaya değmez mi? İnsan yaşamı yüz elli lirayı esirgeyecek kadar ucuz değildir.
Özcan Nevres
- Tükeniş - Haziran 24, 2016
- İnönü Krom Satmış - Haziran 24, 2016
- Konu Taksim Meydanı Olunca - Haziran 24, 2016