Sokak Hayvanları
Her yıl sokağımızda onlarca kedi yavrusu dünyaya gelir. Bunların besi kaynağı çöp bidonlarıdır. Yaz aylarında açlık diye bir sorun yaşamazlar. Zira mangal keyfi yapanların artıkları kedilerin beslenmesinde yeterli oluyor. Kış geldiğinde ise yaşam koşulları çok değişiyor. Don olayları yaşandığında çöp bidonlarındaki yiyecekler de donduğundan yiyecek bir şey bulamıyorlar. Bu durumda yapabilecekleri tek bir şey var. O da kuytu bir yer bulup oraya sığınmak. Açlığın zayıf düşürdüğü bedenleri soğuğa dayanamadığından çoğunlukla ölüyorlar. Ne hikmetse kediler öleceklerini anladıklarında gözlerden uzak bir yerde veya kuytuda ölümü beklerler ve orada ölürler. Geçen yılın yavruları arasında uzun tüylü çok güzel bir yavru vardı. Onu yakalayıp evcilleştirmek istedim ama başaramadım. Kendime alıştırmak için günlerce sosis ile beslememe rağmen yakalamayı başaramadım. Bu güzel yavru birden ortalıkta görünmez oldu. Yaklaşık bir ay önce ölüsünü komşu evindeki bir kasanın altında görünce çok üzüldüm ama neylersin. Ona yapabileceğim hiçbir şey kalmamıştı. Onca yavrunun içinde sağ kalmayı başaran bir tek siyah bir yavru kaldı. Sanırım bir süre sonra o da anne olacak. Etrafta dolanan birçok gebe kedi var. Bu yaz ortalıkta yine onlarca yavru kedi dolaşacak. Önümüzdeki soğuk kış günlerinde kaç tanesi yaşama tutunacak bilinemez.
Hayvan severlik denilince ilk akla gelen köpeklerdir. Onların sokaklarda çoğalmaları çocuklarda ve kadınlarda korkuya neden olmaktadır. Silivri’de belli ki hayvan barınağı yok. Zira yakalanıp kulağına küpe takılanlar yine sokağa bırakılıyorlar. Bu günler yaz günlerinin ve yaz hareketliliğinin başlayacağı günler. Onlarca sokak köpeği kendi bölgelerini sahiplenmek içgüdüsüyle birbirleriyle boğuşuyorlar. Bu durumu gören çocuklar ve kadınlar korkmayıp da ne yapsınlar? Yıllar önceydi. Oğlum Özgür henüz üç yaşındaydı. Darıca Eskihisar’da gezerken çok iri bir köpek gördük. Özgür köpekten çok korkmuştu. Küçücük bedeniyle bacaklarımın arasına gizlenmişti. Ta ki köpek bizden uzaklaşıncaya kadar. Köpek uzaklaştıktan sonra Özgür minik eliyle ıh, ıh, ıh diyerek güya köpeği tokatladı. Üç yaşındaki bir çocuk köpekten bu denli korkarsa daha büyükleri ne yaparlar? Bir gün genç bir bayan köşe başında dikilmiş araç bekliyordu. Birden yedi sekiz köpek birbirine girdi. Genç bayan korkuyla yanıma gelip bana sımsıkı sarıldı. Korkuyla ne olur koru beni amca diye yalvarmaya başladı. Korkmana gerek yok be kızım dedim. Onların bizime alıp veremedikleri yok. Onlar kendi kozlarını paylaşıyorlar. Buna rağmen tir, tir titriyordu. İki gün önce de Kartal marketin karşısında kurulmuş olan köpek çiftliğini ziyarete gelen sokak köpekleri hırlaşmaya başlayınca o sırada caddeden geçmekte olan kadınlar korkudan nereye kaçacaklarını bilemediler. Köpek çiftliğinden komşular da rahatsız. Birkaç kere belediye zabıtasına bildirmişler. Şikâyet üzerine gelen zabıta memurları bizim yapabileceğimiz bir şey yok diyerek gitmişler. Oysa evimde kuş besliyorum diye şikâyet edildiğimde zabıtalar defalarca evime geldiler ve bol, bol fotoğraf ve video çektiler. Bu durumda anlaya bildiğim kadarıyla önemli olan şikâyetin konusu değil, şikâyetçi olanın kimliğidir. Beni şikâyet eden zabıtaya göre önemli bir kişiydi ki evime defalarca gelip zabıt tuttular.
Devlet hayvanları koruma kanunu çıkardı ve yürürlüğe koydu. Bu nasıl koruma ki sokaklar başıboş köpekler ve kedilerle dolu. Çocukları kedi ve köpek istiyor diye al kedi veya köpek yavrusunu. Çocuk bıkıncaya kadar evinde besle. Çocuk bıkınca sokağa at. Böyle bir hayvan severlik olabilir mi? Amerika’da yaşamakta olan kızım Doktor Hediye Nevres bir gün bana Barış (oğlu) köpek istediği için evimizin bahçesine tel örgü yaptırıyoruz dediğinde, evinizin bahçesi iki dönüm. Sizin için çok masraflı olmayacak mı? Bir köpek için değer mi diye sordum? Burada köpeği sokağa bırakmanın cezası o kadar ağır ki ödenmesi çok zor olur dedi. Güya bizde de evcil hayvanları sokağa bırakmanın cezası var ama uygulayan kim? Her yaz başlangıcında yeni, yeni köpek ve kedilerle karşılaşıyoruz. Kış aylarında evlerinde kedi, köpek besleyenler yazlığa taşınmayı fırsat bilerek evcillerini sokağa atıveriyorlar. Daha yaz tam olarak gelmediği halde sokaklar yine yabancı kedi ve köpeklerle doldu. Hayvanları yakalayıp kısırlaştırmakla bu sorun çözülmez. Tümünün barınaklara yerleştirilmeleri gerekir. Kedi ve köpek sahiplerinin de sık, sık denetlenmeleri gerekir.
Özcan Nevres ozcan.nevres@gmail.com
- Tükeniş - Haziran 24, 2016
- İnönü Krom Satmış - Haziran 24, 2016
- Konu Taksim Meydanı Olunca - Haziran 24, 2016