Tarımda Gerileme

Tarımda Gerileme

Tüm dünyada kendi kendine yetebilen yedi ülkenin arasında idik. Akaryakıt, yapay gübre ve işçilik ücretlerinin artması tarımda gerilemenin ana nedenidir. Tarım para kazanamaz duruma gelince de arazi sahipleri aşırı borçlanmış olduklarından sahibi oldukları arazileri hızla elden çıkarıyorlar. Oldukça verimli olan o arazileri alanlar sanmayın ki tarım yapmak için alıyorlar. Onlar kredi kaynaklarını en iyi şekilde kullanabilmek için alıyorlar. En verimli tarım arazileri içinde inşa edilmiş ve inşaatı tamamlanır tamamlanmış satışa çıkarılmış olan dev binalar bunun kanıtı değil mi? Betonlaşmaya kurban edilmiş olan arazileri tekrar tarıma kazandırmak olası değildir. Bu nedenle verimli arazilere inşaat izni kesinlikle verilmemelidir.

Neredeyse bir yılı geride bırakıyoruz. Bu geçtiğimiz yıl küresel ısınmanın tüm olumsuzluklarını yaşadık. Küresel ısınma yüzünden meyve bahçelerinde çok büyük bir verimsizlik yaşanıldı. Bu yüzden meyve fiyatlarında alışık olmadığımız kadar fiyat yükselmeleri oldu. Örneğin geçtiğimiz yıldan önceki yıl kuru kayısının kilosu sekiz, on lira idi. Bu yıl ise kırk lira. Bademin cevizin ve kestanenin fiyatı en az ikiye katlandı. Çok lezzetli olan yerli yer fıstığımızın yerini çok lezzetsiz olan ithal yer fıstığı aldı. Bu gidişle her türlü meyveyi de ithal edilmiş olanlarını tüketmek zorunda kalacağız.

Biray önce Menemen’e gitmiştim. Halamın kızı ve eşiyle uzun bir sohbetimiz oldu. İkisi de bana Menemen’deki bağcılığın ve meyveciliğin nasıl yok edildiğini anlattılar. Bağlar, meyve bahçelerindeki ağaçlar sökülmüş, pamukçuluk tek ürün haline gelmiş. Pamukçuluğun da çiftçilerin yüzünü güldürecek kadar bir getirisi kalmamış. Pamukçuluğun başladığı ilk yıllarda dekarından altı yüz kilo pamuk alınırken kimi arazilerde iki yüz kiloya kadar düşmüş. Bir de buna kuraklığın ve Aliağa Çakmaklı’da kurulan demir-çelik fabrikalarının neden olduğu hava kirliliği olumsuzlukları eklenince tarım can çekişir hale gelmiş.

Peki, Trakya’da durum nasıl? Yıllardan beri Trakya’da tarım iki ürüne odaklanmış. İkisi de çiftçilerin yüzünü güldürmüyor. Trakya’da tarımın iyi kazandırması için çok çeşitliliğe yönelinmesi gerekir. Bu konuyu bir çiftçi ile konuşurken çiftçi Trakya’da meyvecilik olmaz dedi. Ben de Menemen’in Emirâlem beldesinin sakinleri dut zengini oldular. Onlar beş yüz kilometre uzağa dut pazarlayarak para kazanırlarken İstanbul’a yetmiş kilometre uzaklıktaki Silivri’de dut da mı yetiştirilemiyor dediğimde yetişmez olur mu dedi? Yamaç bir alanı göstererek bir zamanlar buraları hep dutluktu dedi. Trakya’da meyvecilik olmaz diyenler işin kolayına kaçıyorlar. Zira edindiğim bilgilere göre geçmişte Silivri’de elma bahçeleri bile vardı. Bu konuda ilçe tarım müdürlüğünün Silivrili çiftçileri bilgilendirmesi ve teşvik etmesi gerekir.

Muğla’da yaşadığım yıllarda CHP nin yayın organı olan Ulus gazetesi ile Ege bölgesinin gazetesi olan Demokrat İzmir gazetelerinin temsilcisiydim. Bir gün Teknik Ziraat Müdürlüğünün müdürü Sayın Zeki Aktürkoğlu’nu ziyarete gittim ve uzun, uzun Muğla tarımı konusunda söyleştik. Muğla’da yemeklik üzüm yok gibiydi. Ancak şaraplık ve pekmezlik üzüm yetiştiriliyordu. Muğla ile Kozak aynı rakıma ve hemen, hemen aynı iklime sahiptir. Kozak’ta çok lezzetli ve kütür, kütür olan bir razakı türü yetiştirrilmektedir. O razakıyı Muğla’da yetiştirmenin öncülüğünü niye yapmıyorsunuz diye sorduğumda denemeye değer dedi. Bir süre sonra Milas’ta beş dönümlük bir arazide başta Kozak razakısı olmak üzere deneme amaçlı birçok üzüm çeşidi yetiştirmeye başladıklarını ve alınacak sonuca göre türleri yaygınlaştıracaklarını söyledi. Yıllar sonra Muğla’ya gittiğimde Pazar yerini gezerken çok kaliteli yemeklik üzümleri tezgâhlarda görmekten çok büyük mutluluk duymuştum. Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Şarköy ve Mürefte’de yetiştirilmekte olan müşküle üzümü de Pazar değeri yüksek olan bir üzüm türüdür. Ne yazık ki çok lezzetli ve kokulu olan Çavuş üzümü neredeyse unutulmuş durumda. Trakya çiftçisi tek ürüncülükten kurtulduklarında mutlaka çok iyi para kazanmaya başlayacaklardır.

Özcan Nevres     ozcan.nevres@gmail.com

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 91 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.