Yaşamın çivisi Çıktı

Yaşamın Çivisi Çıktı
Değerli okuyucularım, siz enflasyonun tek rakama düştüğüne inanıyor musunuz? Ben inanmıyorum. Zira görünen köy kılavuz istemez. Demokrat Partinin plansız programsız ekonomi uygulaması yüzünden ülkemiz alışılmadık bir yokluğun ve pahalılığın kurbanı olmuştu. Birçok ürün piyasada bulunmuyor. Bulunanı ise ancak karaborsadan sağlanıla biliyor idi. Kilosu otuz beş kuruş olan fasulye yoklar listesine girince fiyatı yedi buçuk liraya fırlamıştı. Yani yirmi katı zamlanmıştı. İşte o günler oy fasulyem yedi buçuk lira şarkısı dillerden düşmez olmuştu. Pazarda dolaşırken fasulye çuvalı üzerinde dokuz liralık etiketi görünce bu şarkıyı anımsadım. Bakliyat temel gıda süt gibi temel gıdaların başında gelirler. Nohut ve bakla tarımında sulama gerekli değildir. Fasulye, barbunya ve börülce ise sulu tarım ürünüdür. Bu ürünler iklim olarak pek seçici değillerdir. Ülkemizin her yöresinde yetiştirile bilir. Buna rağmen bu ürünlerin tarımı az yapıldığından fiyatı durmadan yükseliyor. Gerçi bu ürünlerin fiyatlarının bu denli hızla yükselmesinde en büyük etken akaryakıta yapılan zamlardır. Ülkemizde halen iyi bir tarım politikası olmadığından çiftçiler gözü kapalı ürün yetiştirmeye yönelemiyorlar. Eskiden akaryakıt bu denli pahalanmadan önce tahıl ürünleri kaldırıldığında arazi hemen sulanır. Yer tava geldiğinde sürülür, tırmıklanır ve ikinci ürün olarak oturak fasulye dikilirdi. Akaryakıtın pahalı olması yüzünden çiftçilerimiz ikinci ürün tarımını göze alamıyorlar. Alamayınca da arz az, talep çok olunca da fiyatlar durmadan ve hızla artıyor. Her yıl enflasyon rakamları açıklanır. Pinpon toplarıyla, çok az satan ürünlerin fiyatları temel alınınca da enflasyon tek rakamlı değerlerde çıkıyor. Yeşilbiberin fiyatı geçen yıla göre üç katı. Geçen sene kilosu üç lira olan fasulye ile nohudun fiyatı fırlamış dokuz liranın üstüne. Demek ki bu ürünlerin fiyatı da üç katına yükselmiş. Koyun bakalım bu ürünlerin bedelini enflasyonun temel alınan değerlerin arasına. İşte o zaman enflasyonun en az iki rakama çıktığını açıkça görürüz. Anlaşılacağı gibi tek rakamlı enflasyon aldatmacadan başka bir şey değildir. Eğer enflasyonu gerçek değerinde gösterecek olsalar işçi, memur ve emekli maaşlarına yüklü bir zam yapılmasını gerektirir.
Geçtiğimiz günlerde alışık olmadığımız bir iklim olayıyla karşılaşmıştık. Hava sıcaklığının on beş derce birden düşmesi tüm canlıların sağlığını çok kötü etkiledi. Neyse ki bu çok uzun sürmedi ve bu zamansız soğuklar yerini pastırma yazına bıraktı da kombimizi çalıştırmaktan kurtulduk. İnşallah pastırma yazı biraz uzun sürer de zamansız bastıran soğuklar yüzünden kış harcamalarımıza fazladan bir yük getirmez. Dar gelirliler için sonuç değişmez. Zira onlara dağıtılacak olan kömürler çok daha önce planlanmıştır. Bu kömür dağıtım olayının üzerinde durmak gerekir. Bu yıl dar gelirlilere bir buçuk milyon dolarlık kömür dağıtılacak. Bu parayla işsizlere iş sağlayacak kaç tane fabrika kurula bileceğini hiç hesap edeniniz oldu mu? Atalarımızdan kalma bir söz vardır. Bana balık yemeyi değil, balık tutmayı öğret ki her zaman balık yiyebileyim. Bu atasözünden dar gelirlilere kömür ve yiyecek yardımı yapma. İş sahaları aç ki o insanlar dar gelirli olmaktan, dahası dilenci olma durumundan kurtulsunlar anlamı çıkar. İktidar yerel seçim tarihini boşuna mart ayına denk getirmiş değil. Tam seçim arifesinde dar gelirlerin evlerine sekiz on torba kömür ve birkaç poşet gıda maddesi gönderdiklerinde o insanların oylarını ceplerinde bilsinler.
Özcan Nevres ozcan.nevres@gmail.com

Özcan Nevres
Latest posts by Özcan Nevres (see all)
(Bugün 1, toplamda 46 kez ziyaret edildi.)

Özcan Nevres tarafından yayınlandı

15 Ağustos 1935 de Menemen’de doğdum. Esas mesleğim elektrik ve elektronik teknisyenliğidir. Gazeteciliğe 1958 yılında Ege’de yayınlanan Sabah Postası gazetesinde başladım. Hobilerim yazmak, okumak, tarihi eserler ve harabelerle ilgilenmektir.